 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/2551
Karar No : 1997/8237
Tarih : 06.05.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen kabul etmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, emekli olarak ayrıldığı (...) Bankası'nın 1994-1995 yıllarına ait kuruluş yıldönümü ikramiyelerini kendisine ödemediği iddiasıla alacak talebinde bulunmuş ve mahkemece istek kabul edilmiş, ancak karar davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Banka Yönetim Kurulu'nun 17.7.1975 tarih ve 21 sayılı kararı ile, banka emeklilerinin de her yıl verilmekte olan kuruluş ikramiyesinden yararlandırılmaları uygun görülmekle beraber, yine yönetim kurulunun 15.6.1989 tarih ve 22264 sayılı kararı ile bankaya manen ve maddeden zarar verdikleri idarece tesbit edilen emeklilerin faydalandırılmaması yönüne gidilmiştir.
Davacının 1989-1990-1991-1992 ve 1993 yılları ikramiyelerinin ödetilmesi amacıyla açmış olduğu iki aynı dava davacı yararına sonuçlanmış ve verilen kararlar dairemizce onanmıştır.
Ancak, yine aynı bankadan emekli olmak suretiyle ayrılan iki ayrı kişinin Ankara İş Mahkemelerine açmış oldukları davalarda isteklerinin reddedildiği ve verilen bu red kararlarının dairemizce onanmış olduğu görülmüştür.
Bu kere davacının açmış olduğu bu dava ile konunun yeniden değerlendirilmesi yönüne gidilmiştir.
Davacı gibi bankadan emeklilik suretiyle ayrılarak hizmet akidleri son bulan kişilere kuruluş ikramiyesi ödenmesi yönünde herhangi bir yasal veya akdi düzenleme bulunmamaktadır. Bu ikramiye tamamen bankanın bir ataleti olarak ödenmiş olup, ödenmesi veya ödenmemesi tamamen banka yönetimine ait bir tasarruftur. Olayda yerleşmiş bir teamülden bahsetmeye de olanak yoktur. Bu ikramiyenin ödenmesi idarenin herhangi bir yazılı ve sözlü taahhüdüne ve yasal düzenlemeye dayanmadığına göre, idarenin her an için bu tasarrufundan dönmesi mümkün olup, ödeme durumları davacıya kazanılmış hak doğurmayacağından, idarenin 1994-1995 yılları için bu ikramiyeyi ödemekten kaçınmasında yasal olmayan bir yönü bulunmadığından, mahkemenin işin esasını değerlendirmeyerek, salt daha önce kesinleşen kararlara göre hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 6.000.000 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,6.5.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.