 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/20667
Karar No : 1998/3761
Tarih : 10.3.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞVERENİN SUÇLANMASI
SENDİKAL TAZMİNAT
KARAR ÖZETİ : İşçinin iş akdi televizyon kanalında yaptığı işvereni yalan beyanda bulunmakla suçlanmasından dolayı feshedilmişse, feshin haklı olup olmadığı ve sendikal nedenlerin varlığı açısından TV kanalından, burada da yoksa Radyo Televizyon Üst Kurulu'ndan bandın tasdikli bir sureti getirtilmeli, yapılacak incelemede hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
(1475 s. İş K. m. 13, 14)
Taraflar arasındaki, ihbar, kıdem ve sendikal tazminat ile izin ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 10.3.1998 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat F. Serdar ile karşı taraf adına Avukat Meral geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Taraflar arasındaki uyuşmazlık feshe neden olan davacı sendika yetkilisinin F... TV.de yaptığı konuşmanın içerik ve kapsamı üzerinde toplanmaktadır. Davalı Belediye Başkanlığı fesih yoluna giderken iç yazışmalarında, Belediye Başkanlığı yaptığı konuşmaya karşı davacının yalan beyanda bulunduğunu, yargılama sırasında verdiği dilekçelerde ise yanlış açıklamalar yaptığı noktası üzerinde durmaktadır. Feshin haklı olup olmadığını, haksız ise sendikal nedenin bulunup bulunmadığının anlaşılabilmesi için davacı işçinin konuşma metninin mümkünse temin edilmesi yoluna gidilmelidir. Bunun içinde F... TV.ce metnin muhafaza edilmediği anlaşıldığından Radyo Televizyon Üst Kurulu Başkanlığından böyle bir metnin arşivlerinde bulunup bulunmadığı bulunduğu takdirde tasdikli bir suretinin gönderilmesinin istenmesi, gerçeğin ortaya çıkarılması bakımından gerekli görülmektedir. Şayet metin elde edildiği takdirde mahkemece bu konu üzerinde durularak bir inceleme ve irdelemeye tabi tutulmak suretiyle hasıl olacak bir sonuca göre karar verilmelidir. Bu konuda Radyo Televizyon Üst Kurulundan gerekli araştırma yapılmadan mevcut belgelere göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
S o n u ç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten (BOZULMASINA), davacı yararına takdir edilen 20.000.000 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 10.3.1998 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının iş akdi, belediye başkanını yalancılıkla suçladığı gerekçesiyle feshedilmiştir.
Belediye Başkanı bir televizyon kanalında işçilerin ücretleri hakkında açıklamalarda bulunmuş, bunun üzerine sendika şube başkanı olan davacıda karşılık olarak işçilerin ücret farkları ile ilave tediyelerinin ödenmediği yönünde aynı televizyon kanalına beyanat vermiştir. Belediye Başkanlığı bu beyanat üzerine davacının iş ak-dini fesih yönüne gitmiştir.
Davalı idare gerek duruşmalardaki savunmalarında ve gerekse temyiz dilekçelerinde davacının "yanlış demeç vermesi" nedeniyle hizmet akdinin sona erdirildiğini ifade etmişlerdir.
Davalı İdare davacının yanlış demeç verdiğini ileri sürmekte ve buna delil olarak televizyon yayınını göstermektedir.
Davalı taraf bu yayınla ilgili kaseti dosyaya sunamamışlardır. Ayrıca yargılama sırasında da Radyo Televizyon Üst Kurulundan yayın bandının getirtilmesi yönünde herhangi bir istekte bulunmamıştır. Ayrıca Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki 3984 sayılı yasanın 28. maddesinde ilgililerin dava açmaya esas olmak üzere, yazılı olarak üst kurula başvurarak yayın bandından ücretini ödeyerek bir kopya isteyebilecekleri belirtilmektedir. Davalı idare iş akdini fesihte haklı olduğunu ileri sürdüğüne göre, fesihle ilgili kanıtlarını sunmak zorundadır. Yasanın yukarıdaki maddesi göz önüne alındığında işveren ücretini ödeyerek bandı elde edebilecek durumdadır. Hukuk Mahkemesinde kanıt göstermek ve getirmek tarafların görevlerindendir.Yukarıda belirtilen kanıtta ücret ödenmek suretiyle tarafça elde edilebilecek bir kanıttır. Mahkeme hakimi de yasaya uygun olarak 23.9.1997 tarihli celsede mehil vermiştir, İdare 3984 sayılı yasaya uygun olarak verilen göreve uymamıştır. Davalının kendisine düşen görevi yerine getirmeyerek temyiz dilekçesinde mahkemeyi suçlaması yasal değildir. İdarenin elinde yayın kaseti yoksa neye dayanarak davacı hakkında işlem yaptığı da ayrıca üzerinde durulacak bir yöndür. Daire çoğunluk görüşünde sadece bu kanıtın değerlendirmeye esas alınması önerilmektedir. Olayın çözümü bu kanıta bağlandığına ve işverende yasanın önerdiği şekilde kanıtını temin edip mahkemeye sunmadığına göre, savunmasını kanıtlamamış durumdadır. Mahkemeye bu görevin yükletilmesi usul hukuku açısından mümkün değildir. İş hukuku açısından da feshin haklı olduğunu kanıtlama yükümlülüğü işverene aittir. Bu nedenlerle dosyadaki mevcut deliller kapsamı içerisinde tarafların temyiz itirazlarının incelenmesi gerektiği düşünceleriyle bozma kararına katılamıyorum.
Üye
Utku Öztürk