 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/1721
Karar No : 1997/7546
Tarih : 16.4.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Dava: Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, iş güvencesi ve tenkisatta uymama tazminatı asgari ücret farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
Tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine.
1- Davacının hizmet akdi tensikat sebebi ile sona erdirildiğini, ancak Toplu İş Sözleşmesi'nin 33. maddesindeki usule uyulmadığı anlaşıldığından mahkemenin Toplu İş Sözleşmesinin bu maddesine dayalı davacının isteğini kabul etmesi ve cezai şart mahiyetindeki bu istekten Borçlar Kanununun 161/son maddesi gereğince tensikat yapması doğru ise de; mahkemece Toplu İş Sözleşmesinin 32. maddesinin şartların mevcut olmadığı halde Toplu İş Sözleşmesinin 32. maddesine göre davacı isteğini kabul edip hüküm altına alması hatalıdır.
2- Hüküm altına alınan Toplu İş Sözleşmesinin 33. maddesine dayalı cezai şart ile ilgili olarak davacı davalıyı dava tarihinden önce temerrüde düşürmediğinden faize dava tarihinden itibaren hükmetmesi gerekir iken fesih tarihinden itibaren faize hükmedilmesi hatalıdır.
3- Hüküm altına alınan Toplu İş Sözleşmesi'nin 33. maddesine dayalı istek Toplu İş Sözleşmesinden kaynaklandığından 2821 sayılı yasanın 61. maddesi gereğince en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerektiği halde %30 yasal faize karar verilmesi hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 16.4.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
EK GEREKÇE VE KARŞI OY YAZISI
1- Gerşekten toplu iş sözleşmesinin 22. meddasine göre 1475 sayılı İş Kanununun 17/2 maddesinde belirtilen sebepler dışında herhangi bir sebeple hizmet akti feshedilemez. Bu kural işçinin iş güvencesinin bir tür yaptırımıdır. Yani, işverenin keyfi olarak iş sözleşmesini feshetmesi önlenmiştir. Somut olayda işyerinin ekonomik koşullarından dolayı tensikata gidilmesi gerekmiş ve davacı ile diğer arkadaşlarının sözleşmeleri işverence sona erdirilmiştir. Ortaya çıkan bu olgu karşısında davacının toplu iş sözleşmesinin 22. maddesinde öngörülen cezai şartın mahkemece kabulü hatalıdır. Bozma kararının birinci bendine bu ek gerekçeyle katılıyorum.
2- Davacı tarafından dava konusu yapılan ve mahkemece kabul edilen istek toplu iş sözleşmesinin 33. maddesinde kurala bağlanmıştır. Ancak bu istek cezai şart niteliğindedir. Cezai şart Borçlar Yasasının bir kuralı olduğuna göre, bu uyuşmazlıkta hüküm altına alınan istek için %30 yasal faiz uygulanması gerekir. O halde yerel mahkemenin kararının bu kısmının bozulmasına ilişkin çoğunluk kararına katılmıyorum.