Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/15693
Karar No : 1997/19494
Tarih : 20.11.1997

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, haksız fesih tazminatı 1994 yılına ait mart-nisan-mayıs ayı ücreti, ikramiye ve fazla mesai ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
KARAR
Davacının içerisinde bulunduğu bir grup işçi için yapılan tip hizmet sözleşmelerinde tarihe yer verilmediği niteliği olmayan işçiler yönünden iş güvencesi öngören bu sözleşmelerin yapılması için haklı neden olmadığı gibi, 1.1.1994 tarihinden sonra işe giren 28 işçi içinde "iş veren tarafından 1.1.1994 tarihinden itibaren geçerli olmak kaydıyla ....net ücret ödenecektir." şeklinde hüküm taşıyan tip sözleşme kullanıldığı celp olunan  ceza dosyasından anlaşıldığından Dairemizin anılan sözleşmeleri muvazaalı bulan mahkeme kararlarını onamış olmasının ortaya çıkan bu durum gözönünde bulundurulduğunda gerçeği yansıttığını ortaya koymuş olmakla mahkeme kararında açıklanan gerekçelere ilaveten bu gerekçe ile onanması gerekmiştir.
SONUÇ:  Temyiz  olunan kararın yukarıda gösterilen gerekçe ile ONANMASINA, 20.11.1997 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞ I OY: Çekişmenin özü davalı şirket   Müdürü, ile davacının imzasını taşıyan   hizmet   sözleşmesine değer verilip verilmeyeceğidir.
Mahkeme ve dairemiz çoğunluğu bu sözleşmenin muvazaalı olduğunu kabul ederek sözleşmeye dayalı isteklerin reddi gerektiği sonucuna varmaktadır.
Hükmü şahıslarda devamlılık esastır. Önceki yönetimin bağıtladığı sözleşme, yeni yönetimi bağlar. Eski yöneticilerin kast ve ihmalleri mevcutsa bu sözleşmeyi geçersiz kılmaz. Ancak, bu eski yöneticilerin cezai ve hükmü şahsiyete karşı hukuki sorumluluğu söz "konusu olabilir.
Olayımızda taraf muvazaası söz konusu edilmektedir . Taraf muvazaasının taraflardan birisinin ileri sürmesi ve tanık beyanları ile kanıtlanması mümkün değildir. 5.2.1947 gün 20 /6 sayı tevhidi içtihada göre taraf muvazaasının eşdeğerde yazılı delille kanıtları m ası gerekir. Dosyada muvazaanın kabulüne yeterli delil mevcut değildir.
Bu nedenlerle, davacının temyiz itirazları kabul edilerek mahalli mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğumdan, , daire çoğunluğunun onama kararına katılamıyorum .
KARŞI OY: Davacı ile işveren arasında düzenlenen sözleşmenin, politik ve siyasi düşüncelerle imzalanmış olması nedeniyle geçerli, ve muteber bir sözleşme olarak kabulünün mümkün olamayacağı ve bu nedenle davacı tarafından açılan dava da uygulanamayacağına mahkemece karar verilmiştir.
Bir sözleşmenin politik ve siyasi düşüncelerle imzalandığı ve bu nedenle geçerli olamayacağı şeklinde ki gerekçe ve düşünce her türlü dayanaktan yoksun olduğu gibi hukuki ve bilimsel bir geçerliliği yoktur.
Dairenin çoğunluk kararında mahkemenin gerekçesine muvazaa unsuru eklenmektedir. Ancak mahkeme kararında muvazaayı ve unsurlarını hiç tartışmamış ve muvazaaya dayanmamaktadır.
Daire çoğunluk kararında,   muvazaaya   dayanan   mahkeme, kararlarının  onandığı ve bu onamalar ışığında bu davada da muvazaanın mahkemece ifade edilmek istendiğine işaret edilmektedir.
Ancak dosyadaki diğer kesinleşmiş davalarda mahkemelerin sözleşmeye değer vererek verdiği kararlarında daire tarafından onaylandığı görüldüğünde; onama gerekçesinde bir kısım kararlara işaret edilmesi çelişkili kararların varlığını ortaya koymaktadır. Daire kararları arasında ki bu çelişki Yargıtay Kanunu hükümleri kapsamında giderilmeden verilen onama kararının dayanağını teşkil etmemesi gerektiği düşüncesindeyiz.
Daire çoğunluk kararında muvazaaya dayanılmaktadır.
Muvazaa; tarafların, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla ve fakat gerçek iradelerine uymayan , aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır.
Davalı  tarafın  iddiasına göre davacı ile Belediye Başkanlığı arasında muvazaa  anlaşması  yapılmıştır.  Tarafların beyanları ile iradeleri   arasında   isteyerek   meydana   getirdikleri  uyumsuzluğu  açıklayan  muvazaa  anlaşması,  görünüşteki sözleşmenin  taraflarca hiçbir  hüküm ifade etmeyeceğini üçüncü  kişileri  aldatmak  için yapıldığını belirten gizli sözleşmedir.Bu  sözleşme muvazaanın varlığı  için  zorunludur. Muvazaa  anlaşması yapılmamışsa,.muvazaadan söz etme olanağı yoktur.
Davalı taraf muvazaanın varlığını ileri sürdüğüne göre bu iddiasını  kanıtlamak zorundadır.
Davalı  taraf  bu  hususta  kanıt  olarak halen derdest olduğu anlaşılan  bir belediye görevlisi ile ilgili caza dosyasına dayanmakta ise de  bu  dava  sonuçlanmamış  olup,   taraflar  önünden  bağlayıcı niteliği de yoktur.
Mahkeme  sözleşmenin aslının idare kayıtlarında bulunmadığını vs bu durumun sözleşmenin hukuki ve muteber bir sözleşme olmadığının kanıtı olduğunu ileri sürmektedir. Taraflar arasında mevcut olan sözleşmenin geçersizliğinin bu şekilde  kabulü her türlü yasal dayanaktan yoksundur
Davalı taraf muvazaaya dayandığına göre mahkemenin bu yönü irdelemesi gerekirdi. Bilirkişi raporunda belirtilen diğer dosyalardaki tanık beyanları değerlendirmede gözönünde tutulamaz. Bir sözleşmenin tarafları; O sözleşmenin muvazaalı olduğunu tanıkla ispatlayamayacaklarından başka dosyalardaki tanık beyanları değerlendirmeye esas alınamaz.
Mahkemenin verdiği karar usul ve yasa hükümlerine aykırı olup, çoğunluğun onama düşüncesine katılamadığımdan hükmün bozulması gerektiği düşüncesindeyim.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini