 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/13629
Karar No : 1997/17701
Tarih : 15.10.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar tazminatı ile hizmet sözleşmesinin 8. maddesi gereği üç aylık ücret tutarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara toplnan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davalı, davacı bankada hizmet akti ile çalıştığı sırada, bir hafta önceden ayrılacağına dair bilgi vermek suretiyle hizmet akdini feshetmiştir. Davacı banka, bu dava ile davalı işçiden ihbar öneline tam olarak riayet etmemesi nedeniyle dört haftalık ihbar öneli tutarında tazminat istemiştir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece davalının vermiş olduğu bir haftalık öneli mahsup etmek suretiyle üç haftalık ihbar tazminatına hükmedilmiştir.
Dairemizin yerlişmiş içtihatlarına göre ihbar tazminatı bölünemez. Buna rağmen mahkemenin ihbar tazminatı bölmek suretiyle hüküm kurması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, 15.10.1997 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Süresi belirli olmayan, hizmet akdinin işçi ve işveren tarafından ihbar önellerine uyulmak şartıyla bildirimli feshi İş Kanunu'nun 13. maddesinde düzenlenmiştir. Önellerin asgari olduğu hususu anılan maddede belirtilmiştir.
İşverenin hizmet sözleşmesini feshederken İş Kanunu'nun 19. maddesi uyarınca işçiye günde enaz iki saat olmak üzere yeni iş arama izni içeren ihbar öneli vermesi gerektiğinden ihbar önellerinin bölünemeyeceği ilkesi İş Hukukunda kabul edilmektedir.
Ancak, olayımızda davalı işçi 26.4.1996 tarihli dilekçesinde 3.5.1996 tarihine kadar davacıya ihbar öneli vermiş ve işveren 10.5.1996 tarihli 3012 sayılı yazısıyla istifanın 3.5.1996 tarihi itibariyle kabul edildiğinden 26.4.1996-3.5.1996 dönemi için kullanılan ihbar önelinin davalının kıdemine göre 28 günlük süreden düşülerek 21 gün eksik verilen ihbar önellerine ait ücretin tazminat olarak hüküm altına alınması ihbar önellerinin bölünmüş olduğunu göstermez. Zira işçinin yerine işverenin başka işçi bulabilmesi amacıyla öngörülen ihbar öneli ve tazmimatını işverenin iş arama iznini içeren ihbar önelinden farklı değerlendirmek gerekir. Bu durumda yasakoyucunun işçinin ihbar önelini bölmesi halinde sadece vermediği önel süresi kdar tazminatla sorumlu tutulmasını amaçladığını gösterir. Kaldı ki işçinin verdiği kısmi önel işverence kabul edilmiştir. Bu nedenle yerel mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumuzdan çoğunluğun bozma görüşüne katılamıyoruz.