 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E. 1996/2554
K. 1996/4851
T. 11.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İŞ SÖZLEŞMESİ
ASIL İŞVEREN - ALT İŞVEREN
İHBAR VE KIDEM TAZMİNATI
KARAR ÖZETİ :1475 sayılı İş Kanunun 1. maddesinin son fıkrasında; "bir işverenden belirli bir işinbir bölümünde veya eklentilerinde iş alan ve işçilerini münhasıran o işyerinde ve eklentilerinde çalıştıran diğer bir işverenin, kendi işçilerine karşı işleri ile ilgili ve bu kanundan veya hizmet aktinden doğan yüklemlerinden asıl işveren de birlikte sorumludur
Bu kurala göre; asıl işverenin alt işveren işçilerine karşı sorumluluğu alt işverenin sorumluluğu ile sınırlıdır. Taşaronun (alt işveren) işçisi olan davacı işçinin, asıl işveren durumunda bulunan davalı Kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılması doğru değildir.
(1475 s. İş K. m. 1, 13, 14)
Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin parası, ilave tediye ve ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, sözleşmesinin haksız feshedildiğini bildirerek asıl işveren durumunda bulunan davalı Kurumdan, TiS'nde öngörülen kimi hakların tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davacının taşeronun işçisi olduğunu, husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, asıl işveren durumunda bulunan davalı kurumun alt işverenle birlikte sorumlu olduğu ve asıl işverenin tarafı bulunan toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre kıdem tazminatı hesabı yapılması gerektiği vurgulanarak istek hüküm altına alınmıştır.
1475 sayılı İş Kanununun 1. maddesinin son fıkrasında; "bir işverenden belirli bir işin bir bölümünde veya eklentilerinde iş alan ve işçilerini münhasıran o işyerinde ve eklentilerinde çalıştıran diğer bir işverenin kendi işçilerine karşı o işyeri ile ilgili ve bu kanundan veya hizmet aktinden doğan yüklemlerinden asıl işveren de birlikte sorumludur" kuralına yer verilmiştir. Bu kurala göre, asıl işverenin alt işveren işçilerine karşı sorumluluğu alt işverenin sorumluluğu ile sınırlıdır. Şayet taşaronun (alt işverenin) taraf olduğu toplu iş sözleşmesi mevcut ise, o toplu sözleşmenin hükümleri uyarınca hesaplanacak haklardan asıl işvereninde birlikte sorumlu olması gerekir. Aksi durumda, yani, taşaronun (alt işverenin) işçilerini kapsayan bir toplu iş sözleşmesi mevcut değilse, taşaronun (alt işverenin) işçisinin olayda davacının, asıl işverenin tarafı olduğu toplu iş sözleşmesi hükümlerinden yararlandırılması doğru değildir. Söz konusu 1/son maddenin metninden, başka bir sonuca varmak olanağı yoktur. Mahkemece, taşaronun işçisi kabul edilen davacı işçinin asıl işveren durumunda bulunan davalı kurumun taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmış olması hatalıdır. Aksine düşünceyle hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.3.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.