 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/17892
Karar No : 1996/18886
Tarih : 03.10.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Turizm İnşaat Taahhüt Tic. A.Ş. adına Avukat A.A. ile 1- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına Avukat R.T., 2-... Sendikası Genel Başkanlığı adına Avukat H.A. aralarındaki dava hakkında Ankara 1. İş Mahkemesinden verilen 4.6.1996 günlü ve 1085-1017 sayılı hüküm, davalılar avukatınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davalı sendika, 30.1.1995 tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına başvurarak davacı işverene ait işyerinde Toplu İş Sözlemesi yapmak için yetkili olduğunun tespitini istemiştir. Bakanlık, başvuru tarihi itibarıyla işyerinde çalışan işçi sayısının 133, sendikalı işçi sayısının da 73 olduğunu belirlemiş ve sendikanın o işyerinde çoğunluğu haiz olduğunu tespit etmiştir.
İşveren, işçi sayısının 194 olduğunu ileri sürerek tespit yazısına itiraz etmiştir. Mahkemece istek gibi karar verilerek tesbit işlemi iptal edilmiştir.
Davalı sendika, başvuru tarihinde işyerinde çalışan işçi sayısının Bakanlık tespitinde olduğu gibi 133 olduğunu, Ocak 1995'de alınan 39 işçinin gerçekte yetkiyi engellemek amacını taşıdığını ve bu alımın muvazaalı olduğunu savunmaktadır.
Toplu iş sözleşmesi yapmak için yetki alınması söz konusu olan işyeri, muteriz şirkete ait bir oteldir. Dosya içinde bulunan Sosyal Sigortalar Kurumu Prim Bordrolarında işyerinde 1992 yılından itibaren ortalama 130 işçi çalıştığı ve işçi alımlarının da her yılın Mayıs ayından itibaren Ekim ayına kadar artan sayılarla devam edildiği, Ocak ayları itibariyle de sadece 1993 Ocak ayında bir tek işçi alındığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacı şirketin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 30.1.1995 tarihinde gönderdiği listede, çalıştığı işçi sayısı 133 olarak gösterilmiş daha sonraki 3.2.1995 ve 8.2.1995 tarihli yazılarda ise 39 işçinin daha çalıştığı bildirilmiştir. İşverenin bu son iki bildirimi tespit günü sonrası tarihleri taşımaktadır. Kaldı ki, Ocak ayı içinde 39 işçi alımını gerektiren herhangi bir ticari faaliyetten de söz edilmemektedir.
Yine, davacı işverenin davalı Bakanlığına verdiği 28.2.1994 tarihli bildirimde 1995 yılı Şubat ayı itibariyle 17 kişinin işine son verildiği belirtilmiştir. Artan sayılarla yıl sonu itibariyle çalışan işçi sayısının 130 dolaylarında kaldığı görülmektedir. Esasen bu konuda taraflar arasında bir uyuşmazlık da yoktur.
Ayrıca önemle belirtmek gerekir ki, davacı işverenin 30.1.1995 başvuru tarihinden sonra Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına 133 işçi dışında çalıştırdığını bildirdiği 39 işçinin de sigorta giriş bildirgelerinin başvuru tarihinden çok sonraki tarihleri de taşıdığı dikkat çekicidir. Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde işyerinde davacı işverenin ilk bildirdiği listede isimleri yazılı 133 işçinin çalıştığı kabul edilerek sonuca gidilmesi gerçek duruma uygun düşer. Böyle olunca Bakanlığın yaptığı işlem doğrudur. O halde davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Bu durumda, 2822 Sayılı Kanun'un 15. maddesinin sondan bir önceki fıkrası uyarınca mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : 1 - Ankara 1. İş Mahkemesinin 4.6.1996 tarihli 95/1085 Esas, 1996/101 karar sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına,
2 - Davanın REDDİNE 3.10.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.