 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No : 1996/14038
Karar No : 1996/22256
Tarih : 03.12.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KARAR ÖZETİ : Uyuşmazlık diğer işçilerle birlikte aynı gün iş akti feshedilen davacının toplu işten çıkarma ve iş güvencesi" adıyla öngörülen tazminattan yararlanıp yararlanamayacağı konusu ile ilgilidir. Dosya içeriğine göre, sözleşmesi feshedilen onaltı işçiden önemli bir bölümünün emeklilik ya da yaşlılık aylığına ya da toptan ödemeye hak kazandığı, bir başka anlatımla bu grup işçilerin yaptırımın istisnası kapsamında kaldığı anlaşılabilmektedir. Dosyanın incelenerek toplu bir işten çıkarmanın sözkonusu olup olmadığı belirlenmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki, toplu işten çıkarma ve iş güvencesi tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 3.12.1996 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına Avukat Y. A. geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR
Davacı kendisi ile birlikte işyerinden 16 işçinin işine son verildiğini ileri sürerek "toplu işten çıkarma ve iş güvencesi tazminatı"nın hüküm altına alınmasını istemiş ve mahkemece de istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
İşyerinde uygulanmakla olan TİS.nin ilgili maddesinde "işletmenin veya işyerinin ekonomik veya teknolojik durumu, işyerinin veya işletmenin gerekleri bakımından zorunluluk olmadıkça toplu olarak işçi çıkarılamaz" denildikten sonra "işveren, 1. fıkrada sayılan sebepler olmaksızın veya 2. fıkrada öngörülen bildirimde bulunmaksızın toplu işçi çıkardığında işten çıkardığı her işçiye yasalardan ve toplu iş sözleşmesinden doğan hakları dışında yedi aylık çıplak ücreti tutarında tazminat ödemeyi kabul ve taahhüt eder" biçiminde yaptırıma yer verilmiştir. Aynı maddenin sonraki kısmında da "ancak işveren tarafından öncelikle toplu iş sözleşmesinin hükümlerine göre veya yasaların kabul ettiği haklı bir sebebe dayanarak hizmet akti fesh edilen, disiplin cezası olarak işten çıkarılan, mevsim ve kampanya işlerinde çalışan, emeklilik veya yaşlılık aylığına yahut toptan ödemeye hak kazanan işçilere bu tazminat ödenmez" kuralı ile de yaptırımın uygulanmayacağı haller gösterilmiştir. Davacının iş aktinin 1475 sayılı İş Kanunun 13. maddesine göre feshedildiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık diğer işçilerle birlikte aynı gün iş akti feshedilen davacının toplu işten çıkarma ve iş güvencesi" adıyla öngörülen tazminattan yararlanıp yararlanamayacağı konusu ile ilgilidir. Dosya içeriğine göre, sözleşmesi feshedilen onaltı işçiden önemli bir bölümünün emeklilik ya da yaşlılık aylığına ya da toptan ödemeye hak kazandığı, bir başka anlatımla bu grup işçilerin yaptırımın istisnası kapsamında kaldığı anlaşılabilmektedir. Şayet sözleşmeleri feshedilen işçilerden 10'u bu gruba giriyorsa anılan cezai şart niteliğindeki tazminatın hüküm altına alınması hatalı olur. Aksi halde şimdiki gibi karar vermek gerekir. Bu yön üzerinde durulup, inceleme ve araştırma yapılmadan isteğin hüküm altına alınması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 3.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.