 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/675
Karar no : 1995/14276
Tarih : 01.05.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, iş kazasından doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1. Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeblere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2. Davacı, 18.6.1984 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu % 96,61 oranında meslekten kazanma gücünü kaybetmiş, kendisine 9.12.1985 tarihinde 2.907.505 TL. maddi 480.000 TL.'de manevi tazminat ödenmiştir. Davacı bu davayı 15.5.1992 tarihinde açmıştır.
Davacıya 9.12.1985 tarihinde ödeme yapılarak noterden ibraname düzenlendiğine göre, o tarihteki ücret ve diğer verilen dikkate alınarak söz konusu tarih itibariyle ne miktar maddi tazminat isteyebileceği tesbit ettirilmeli, ödenen maddi tazminat ile gerçekte ödenmesi gereken miktar karşılaştırılarak arada fahiş bir fark yoksa davanın reddine karar vermek, aksi halde ödenen miktarla, açıklanan tarih itibariyle ödenmesi gereken miktar arasındaki farkla hükmetmek gerekir. Bu yönün gözetilmemiş olması, isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01/05/1995 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı davalıya ait işyerinde 18.6.1984 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu maluliyete uğramıştır.
Bu konu ile ilgili olarak işverence davacıya 2.907.596 TL. maddi 480.000.- TL. manevi tazminat ödenmiş ve davacı 9.12.1985 günü noterlikçe res'en düzenlenen ibraname ile işvereni ibra etmiştir.
Davacı bu kazadan 8 yıl geçtikten sonra maddi ve manevi tazminat isteği ile bu davayı açmış mahalli mahkeme ibraname sebebiyle manevi tazminat isteğini reddetmiş, maddi tazminat talebini hüküm altına almıştır.
İbranameyi manevi tazminat yönünden geçerli sayıp, maddi tazminat için geçersiz saymak bir çelişkidir.
Öte yandan davalı bir kamu kuruluşu olup, ödeme tarihi itibariyle davacının maddi zararını lirasına kadar hesaplamış ve ödemiştir. Davacı bu ibranamenin hata ve hile ile alındığını da ileri sürmemiştir. Geçerli bir ibranamenin varlığına rağmen kazadan 8 sene sonra dava açılması iyiniyetli bir davranış sayılamaz.
Bu nedenlerle davacının maddi tazminat isteğinin araştırmaya gerek duyulmaksızın reddedilmesi ve bu sebeble kararın bozulması kanaatında olduğumuzdan, dairemiz çoğunluğunun bozma gerekçesine katılmıyoruz.
Üye Üye
M. DEMİRTÜRK O.G. ÇANKAYA