 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/3521
Karar no : 1995/14038
Tarih : 25.04.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA: Taraflar arasındaki , ihbar ve kıdem tazminatıyla ücret farkı ve diğer sosyal yardım alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşn miktarın faiziyle birlikte davalıdın alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 25.04.1995/Salı günü tayin edilerek taraflara çağır kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat Ü.T.ile karşı taraf adına Avukat Ç.G. geldiler duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR: 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacının temiyizine gelince:
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacının davalıya ait işyerinde sürekli işlerde uzun süredir çalıştığı anlaşılmaktadır. ancak, hizmez akti davalı ile değil, taşeronla yapılmış ve kısa sürelerle taşeron olarak görünen kişi değiştiği halde davacı işini aynen ve aralıksız olarak sürdürmüştür. Davalı ile taşeron olarak verilen kişi arasında yapılan sözleşmelerde işçinin işe alınması, nitelikleri, işten çıkartılması ve ücretlerinin belirlenmesi konularında tüm yetkiler davalı kuruma tanınmıştır. Aynı işyerinde doğrudan davalı tarafından çalıştıralan işçiler de bulunmakta ve işyerinin çalışma düzeni işle ilgili talimatlar doğrudan davalı tarafından verilmektedir. Bütün bu olgular davacının gerçekte davalının işçisi olduğunu, asgarı ücretle çalıştırılabilmesi için görünmde bir taşeronun aracı olarak gösterildiğini açıkça orataya koymaktadır. Nitekim bu doğurltudaki uuygulamalar, dairemizin ve Yargıtay Hukuk Genele Kurulu'nun kararları ile muarazalı ve işçinin toplu iş sözleşmesinden yararlanmasını engelleyici, kanuna karşı hile olarak kabul edilmiştir.
Böyle olunca davacı, davalıya ait işyerinde çalıştığı tüm süre için, işçilik haklarını davalıdın isteyebilir. Keza, bu işyerinde uygulanan toplu iş sözleşmesine taraf işçi sendikalarına üye veya dayanışma aidatı ödemek suretiyle bu toplu iş sözleşmesinden yararlanmak için talepte bulunmuş ise, 2822 sayılı Yasa'nın 9 maddesi çerçevesinde toplu iş sözleşmesinden de yararlanması gerekir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hükümler ve yerleşmiş Yargıtay içtihatları dikkate alınmadan aksine bazı karar verildi.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 25.4.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.