 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/34172
Karar no : 1996/6729
Tarih : 01.04.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, iş güvencesi tazminatı ile ikramiye alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işyerinde uygulanmakta olan 01.08.1993-31.01.1995 yürürlük süreli Toplu İş Sözleşmesi'nin 36. maddesi uyarınca "İş Güvencesi" adı altında tazminat isteğinde bulunmuş ve mahkemece de istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Anılan sözleşmenin 36. maddesinde "işyerinde çalışmakta olan işçiler, 1475 sayılı İş Yasası'nın 17/II. maddesi saklı tutulmak üzere hiçbir şekilde işten çıkarılamazlar.
1475 sayılı Yasa'nın 17/II. maddesi dışında keyfi ve haksız bir sebeple işten çıkarmalarda işten çıkarılan işçiye hakettiği kıdem ve ihbar tazminatlarının dışında ve ayrıca, yasal kıdem tazminatı tavan tutarının 10 katı tutarında işgüvencesi tazminatı ödenir.
17/II. maddesi dışında işten çıkarmalarda mutlak surette "disiplin kurulu kararı gereklidir" denilmektedir. Görüldüğü gibi, madde 17/II. maddesi dışında her ne surette olursa olsun iş aktine son vermeyi engelleyen bir düzenleme getirmiş bulunmaktadır. Böyle bir düzenleme 1475 sayılı İş Kanunu'nun 13. maddesi ile 17. maddesinin I. ve III. bentlerine açıkça aykırı olup, bu maddeleri ortadan kaldırıcı niteliktedir. İşverenin işçinin tazminatlarını ödemek suretiyle fesih yetkisini ortadan kaldırmak olanağı yoktur.
Somut olay yönünden de konu değerlendirilecek olursa davacının iş aktinin ekonomik nedenlerle sona erdirildiğinin kabulü gerekir. Gerçekten feshi gerçekleştiği 22.04.1994 tarihi, hükümetçe hazırlanan olağanüstü ekonomik tedbirler paketinin yürürlüğe konulmasından sonraki bir tarihe rastlamaktadır.
İçişleri Bakanlığı'nın genelgesi de işçi tenkisatının gerekliliğini göstermektedir. Bütün bunlardan başka sözkonusu 36. madde "keyfi" ve "hıksız" fesihten sözetmektedir. Dosya içeriğine maddenin anladığı anlamda keyfilik ve haksızlıktan sözetme olanağı yoktur. Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında toplu iş sözleşmesinin 36. maddesine dayanan tazminat isteğinin reddine karar verilmelidir.
3-İhbar tazminatı için davalı daha önce temerrüde düşürülmüş değildir. Bu itibarla dava tarihine kadar ihbar tazminatı yönünden birikmiş faiz olacağına hükmedilemez.
4- Kıdem tazminatı için hesaplanan geçmiş günler faizine faiz yürütülmesi Borçlar Kanunu'nun 104/2. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, 01.04.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.