 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/31134
Karar no : 1996/5263
Tarih : 12.03.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş, aleyhine hüküm kurulan davalı idare süresi içinde Eminönü Malmüdürlüğü'ne temyiz harcını yatırmış ve temyiz dilekçesi de 26.7.1995 tarihinde temyiz defterine 8 günlük süre içinde kaydedilmiş olmasına rağmen mahkemece süreaşımı nedeniyle temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Mahkemenin süreaşımı nedeniyle red kararının bozularak kaldırılmasına karar verilerek (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki belge ve bilgilere göre davacının murislerinin iş aktinin ölüm nedeniyle son bulduğu anlaşılmaktadır. Kıdem tazminatı davacılara bu nedenle ödenmiştir. Davacılar daha önce borçlanılan askerlik süresinin kıdem hesabında dikkate alınmadığını ileri sürerek fark tazminat isteğinde bulunmuşlar ve mahkemece de istek doğrultusunda hüküm kurulmuştur. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesinin 4. fıkrasında, değişik kamu kuruluşlarında geçen sürelerin kıdem tazminatında hesaba katılabilmesi için iş aktinin yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanılması nedeniyle feshedilmiş olması lazımdır. Bu düzenlemede ölüm hali öngörülmüş değildir. Bu durumda askerlik boçrlanmasının dikkate alınmasıhatalı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulaması bu doğrultudadır.
SONUÇ : O halde isteğin reddine karar verilmek üzere hüküm bozulmalıdır (12.03.1996)
KARŞI OY YAZISI
Askerlik hizmeti İş Kanunu'nun 14. maddesinde gösterilen birleştirilecek hizmetlerden olmadığı için yerel mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği düşüncesindeyim.
KARŞI OY YAZISI
Mahkemenin kararı 1475 sayılı İş Yasası'nın 14/4 maddesinin lafzına ve ruhuna uygundur. Zira davacıların murisi ölüm tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanmış durumda olup ölen bir kişinin yaşlılık aylığı bağlanması için hizmet aktini sona erdirmesi fiilen imkansızdır. Dairemiz çoğunluğunun bozma kararı yasanın düzenleniş amacına uygun olmadığı gibi ölen işçilerin mirasçılarının bazı hallerde hiçbir surette kıdem tazminatı alamaması gibi adalet duyguların rencide edici sonuç yaratabilecektir. Bu nedenlerle mahkeme kararının onanması görüşünde olduğumdan bozma kararına katılmıyorum.