 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/30026
Karar no : 1996/5551
Tarih : 18.3.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
· İŞÇİDEN AVANS ZİMMETİNİN TAHSİLİ
· KIDEM İHBAR VE ÜCRET ALACAĞI
· DAVALARIN AYRILMASI VE BİRLEŞTİRİLMESİ
Davacı icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
YARGITAY KARARI
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalının zimmetinde daha önce avans olarak kendisine ödenen anapara ile bu paranın takip tarihine kadar geçen süre için faizinin tahsili için davacı işçi hakkında ilamsız icra takibinde bulunduğu, itiraz üzerine icra takibinin durduğu bu gelişmelerden sonra da davacı işverenin itirazın iptali ve takibin devamı ile icra inkar tazminatı isteğini içeren bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı, aradaki iş sözleşmesinin haksız olarak sona erdirildiğini kendisinin kıdem tazminatı izin ikramiye ve ücret alacağı hakkı bulunduğunu bu talepleri için dava açtığını sonucu itibariyle kendisinin daha fazla davacı işverende alacağı bulunduğunu alacağın likit olmadığın savunmuştur.
Mahkemece, taraflarca açılan her iki davanın önce birleştirilmesine sonra da davacının açtığı davanın yargılamayı gerektirdiği düşüncesiyle davaların tefrikine karar verilmiştir.
Anlatılan dosya içeriğine göre, taraflar arasında birçok noktada uyuşmazlık bulunduğu görülmekte olup, tarafların haklılıkları açılan davaların birlikte görülmesi halinde, açıkca anlaşılabileceğinden ve bunun sonucu olarak da likitlik sorunu çözümlenebileceğinden davaların birlikte görülüp sonuçlandırılması uygun olur.
Öte yandan faiz hesabının nasıl yapıldığı davalı işçinin ne zaman temerrüte düşürüldüğü de belli değildir. Bu konuda herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmadan davacı işverenin takip talebinde bildirdiği faiz miktarının olduğu gibi kabulünde hatalıdır. O halde, her iki yönden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz kararının istek halinde ilgiliye iadesine 18.3.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.