 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/26374
Karar no : 1996/1472
Tarih : 05.02.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı noksan ödenen kıdem tazminatı ile ücret farkından doğan alacağın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği koşunulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı idareye ait işyerinde çalışırken 23.08.1991 tarihinde işyerinde uygulanmakta olan TİS'si tarafı sendikaya üye olmuş ve 12.10.1992 tarihinde de istifa etmiştir. Daha sonra davacı işçi 01.02.1993'de emekli olmuş ve davalı idare tarafından kıdem tazminatı ödenmiştir. davacı işçi emekli olduğu gün sendikaya üye olduğunu, üyeliğinin de sendikanın yetkili organınca kabul edildiğini iddia ederek TİS'den yararlandırılarak kıdem tazminatının hesabının gerektiğini de vurgulamak suretiyle fark kıdem tazminatı isteğinde bulunmuştur.
2822 sayılı TİSGLK 9/2. maddesinde (... imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirdiği tarihten itibaren yararlanırlar) kuralına yer verilmiştir. Bu maddeye göre üyeliğin işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar) kuralına yer verilmiştir. Bu maddeye göre üyeliğin işverene bildirilmediği sürece TİS'den yararlanma olanağı yoktur. Olayda bu koşul gerçekleşmemiştir. Kaldı ki; davacı işçi emekli olduğu gün sendikaya üye olmuş ve sendika organınca da üyeliği kabul edilmiştir. Sırf daha fazla kıdem tazminatı almak amacı ile davacının sendikaya üye olduğu görülmektedir ki bu durum iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz. Böyle olunca fark kıdem tazminatı isteğinin reddine karar verilmelidir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 05.02.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı, TİS'den yararlanmak maksadıyla 01.02.1993 tarihinde taraf sendikaya üye olmuş ve yine aynı gün yaşlılık aylığı almak için işyerinden ayrılmıştır. Davacının bu davranışı bozma kararında da belirtildiği gibi iyi niyet kuralları ile bağdaşmaz. Çoğunluğun bozma kararı gerekçesinin bu yönüne katılıyoruz.
Ne var ki Sendikalar Kanunu'nun 22. maddesinde yer alan sendika üyeliğinin işverene bildirilme mecburiyeti 3449 sayılı Yasa'nın 6. maddesiyle kaldırılmış bulyunmaktadır. Bu nedenle 2822 sayılı TİSGLK.'nın 9/2. maddesinde yer alan "... imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikalarınca işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar" kuralını zimmen ortadan kaldırıldığının kabulü gerekir. Bu durumda 2822 sayılı Yasa'nın 9/2. maddesinde belirtilen koşulun gözönünde tutulması mümkün değildir. Bu gerekçe ile çoğunluğun anılan bozma kararında üyeliğin işverene bildirilmediği sürece TİS.'den yararlanma olanağı yoktur şeklindeki gerekçesine katılmıyoruz.