 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E. 1994/16140
K. 1995/67
T. 17.1.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- İŞKAZASI
- MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
- HUSUMET İTİRAZI
KARAR ÖZETİ: TEK Genel Müdürlüğü, (TEDAŞ) ve (TEAŞ) adlarıyla iki ayrı İktisadi Devlet Teşekkülüne dönüştürülmüştür. Kararda; mevcut elektrik dağıtım müesseselerinin bütün aktif ve pasifleri ile personelinin yeni kurulan (TEDAŞ) 'a devredilmiştir.Amaç, müesseselerin hukuki varlığını sona erdirmek değil, yapılarında hiçbir değişiklik olmadan sermayelerinin yeni kurulan teşekküle geçirmektir. Hem hizmetin kolaylıkla yürütülmesi, hem de kendisine bağlı müesseseler arasında işin bölüştürülmesinin sağlanmasıdır.Bu sebeple davada; hasım değil, onun temsilcisinde yanılma vardır. Mahkemece, davacıya gerekli önel verilip dava dilekçesinde davalı ile ilgili düzeltme yapıldıktan sonra duruşma gününün müessese müdürlüğüne tebliği ile yargılamanın yapılarak sonucuna göre karar verilmelidir.
(1086 s. HUMK. m. 39)
(233 s. KHK. m. 214, 15/5, 16)
Taraflar arasındaki, işkazasından doğan manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün, süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatınca istenilmesi ve davacı avukatınca da duruşma talep edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, ölümle sonuçlanan iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı TEK Genel Müdürlüğü, iş kazasının ayrı bir tüzel kişiliğe sahip Ordu Elektrik Dağıtım Müessesesine ait işyerinde meydana geldiğini, ölen işçinin müessesenin elemanı olduğunu, bu nedenle husumetin adı geçen müesseseye yöneltilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, husumet itirazı yerinde görülmemiş, yargılama sırasında mevzuatta yapılan değişiklik sonucu davalı TEK Genel Müdürlüğünün yerine geçen TEDAŞ tazminatla sorumlu tutulmuştur.
Öncelikle belirtmek gerekir ki; TEK Genel Müdürlüğü, 233 sayılı KHK'ye dayanılarak çıkarılan 12.8.1993 gün, 93/4789 sayılı Kararnamenin eki Bakanlar Kurulu Kararı ile (TEDAŞ) ve (TEAŞ) adları altında iki ayrı iktisadi Devlet Teşekkülüne dönüştürülmüştür. Söz konusu kararda, mevcut elektrik dağıtım müesseselerinin bütün aktif ve pasifleri ile personelinin yeni kurulan (TEDAŞ)'a devri öngörülmüştür. Bu düzenlemeden amaç, mevcut müesseselerin hukuki varlığını sona erdirmek değil, esasen TEK Genel Müdürlüğü'ne ait olan sermayelerinin yeni kurulan ilgili Teşekküle geçişini sağlamaktır. Çünkü, müesseseler, sermayesinin tamamı İktisadi Devlet Teşekkülüne ait olup, ona bağlı ve tüzelkişiliğe sahip kuruluşlardır (233 KHK. md.2/4, 15/5).
Görülüyor ki, mevcut müesseseler yapılarında hiçbir değişiklik olmadan yeni kurulan teşekküle bağlanmışlardır. Nitekim, bu husus, (TEDAŞ) ana statüsünün 2. maddesinin 9. bendinde Müessese; sermayesinin tamamı Teşekküle ait olup, ona bağlı işletme ve işletmeler topluluğudur" şeklinde ifade edilmiştir.
Gerçekten, yine ana statünün 12/1. maddesi ile "Müesseselerin kurulması ve nitelikleri hakkında KHK hükümleri uygulanır." kuralı getirilmiştir. Söz konusu 233 sayılı KHK' nin değişik 16. maddesinde de müesseselerin tüzel kişiliğe sahip oldukları açıkça vurgulanmıştır. ANA statünün, "geçiş döneminin ait hükümler" başlıklı 25. maddesinin 7. bendinde yer alan, "Mevcut Elektrik Dağıtım Müesseseleri ve işletmeleri, 12.8.1993 tarih ve 93/4789 sayılı Kararname eki Bakanlar Kumlu Kararı ile kurulmuş olan teşekkül bünyelerinde faaliyetlerini sürdürür" hükmü de müesseselerin hukuki varlıklarının ve tüzelkişiliklerinin devam ettiğini göstermektedir. Bakanlar Kurulunun anılan Kararında, sadece TEK Genel Müdürlüğü'nün taraf olduğu dava ve takiplerin yeni kurulan teşekkül tarafından yürütüleceğinin öngörülmüş olması da, konuyu açıklığa kavuşturmuştur.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında, husumetin, işçinin çalıştığı ve kazanın meydana geldiği, ayrı tüzelkişiliğe sahip Müessese Müdürlüğüne yöneltilmesi gerekir. Bu nedenle davalının hüsumet itirazı yerindedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemizin yerleşmiş içtihadı da bu doğrultudadır (HGK.nun 4.2.1977 gün, 1049-112 sayılı, 3.6.1977 gün, 1708-577 sayılı ve 5.12.1990 gün, 401 .618 sayılı kararları).
Ne var ki, TEK (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü, hizmetin gereği gibi ve kolaylıkla yürütülebilmesi için, işin görülmesini kendisine bağlı olarak kurulan müesseseler arasında bölüştürmüştür. Bu itibarla davada; hasımda değil, hasmın temsilcisinde yanılma söz konusudur.
Böyle olunca mahkemece yapılacak iş; davacıya gerekli önel verilip, dava dilekçesinde davalı ile ilgili düzeltme yapıldıktan sonra, dilekçe ve duruşma gününün Müessese Müdürlüğüne tebliği ve onun huzuru ile yargılama yapılmasının sağlanması ve sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu yön gözetilmeksizin, TEK (TEDAŞ) Genel Müdürlüğü aleyhine açılmış bulunan davanın yürütülerek, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle (BOZULMASINA), davacı yararına takdir edilen 750 000.- lira duruşma avukatlık parasının davalıya, davalı yararına takdir edilen 750 000.- lira duruşma avukatlık parasının davacıya yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.1.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.