 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E. 1994/12454
K. 1994/12158
T. 19.9.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNİN YÜRÜRLÜK TARİHİ
SENDİKAYA ÜYE OLAN İŞÇİLER
İŞVEREN
KARAR ÖZETİ: Davacı, sözleşmenin yürürlük başlangıçta olan 1.3.1991 tarihinden sonra işe girdiğine ve imza tarihinde taraf işçi sendikasının üyesi bulunduğuna göre, 2822 sayılı Yasanın 9. maddesi gereğince işe giriş tarihinden itibaren sözleşmeden yararlandırılır. TİS. ' nin imzalanmasından sonra taraf işçi sendikasına üye olanların üyeliklerinin işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanmalarını öngörmüştür. Buna rağmenişverenin, davacının üyeliğinin kesinleştiği tarihi esas almak suretiyle fazla ödemeden bahisle bir kısım ödemeleri geri alması doğru değildir.
(2822 s. TSK. m. 9)
Davacı, ücret alacağı kesintilerinin iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm, süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı; davalıya ait işyerinde çalışmaya başladıktan ve TİS.' ne taraf işçi sendikasına üye olduktan bir süre sonra imzalanan sözleşmeden işe giriş tarihinden itibaren yararlandırıldığı halde, işverenin sendika üyeliğinin kesinleştiği tarihten itibaren yararlanması gerektiğinden sözederek bir kısım Ödemeleri geri aldığını ileri sürerek, kesintilerin iadesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Gerek 2822 sayılı Yasanın 9. Maddesi ve gerekse işyerinde uygulanan TİS'in 114. Maddesine göre, sözleşmenin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olan işçiler sözleşmenin yürürlük tarihinden itibaren sözleşmeden yararlanırlar. Uyuşmazlık konusu TİS., 30.7.1991 tarihinde imzalanmış olup yürürlük başlangıç tarihi 1 .3.1991'dir. Davacı, 1.3.1991 tarihinden sonra ve imza tarihinden önce işyerinde çalışmaya başlamış ve henüz sözleşme imzalanmadan sendika üyeliği kesinleşmiştir. Davacı, TİS.' nin imzalandığı 30.7.1991 tarihinden önce taraf işçi sendikasına üye bulunduğuna göre işe giriş tarihinden itibaren sözleşmeden yararlanması gerekir. Davacı, sözleşmenin yürürlük başlangıcı olan 1.3.1991 tarihinden sonra işe girdiğine ve imza tarihinde taraf işçi sendikasının üyesi bulunduğuna göre 2822 sayılı Yasanın 9. maddesinin açık hükmü karşısında işe giriş tarihinden itibaren sözleşmeden yararlandırılmış olması doğrudur. Buna rağmen işverenin davacının üyeliğinin kesinleştiği tarihi esas almak suretiyle fazla ödeme yaptığını ileri sürerek, bir kısım ödemeleri geri almış olması doğru değildir. Yasa koyucu, TİS.'nin imzalanmasından sonra taraf işçi sendikasına üye olanların üyeliklerinin işverene bildirildiği tarihten itibaren yararlanmalarını öngörmüştür. TİS.'nin imzalanması tarihinden önce taraf işçi sendikasına üye bulunanlar için ise böyle bir koşul getirilmemiştir. Bu nedenle davanın kabulüne karar vermek gerekirken aksine bazı düşüncelerle reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç : Temyiz olunan kararın yukarda gösterilen nedenlerle (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.9.1994 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Toplu İş Sözleşmesinin imzası tarihinde üye olan bir işçinin bu üyeliğinin sözleşmenin yürürlük başlangıç tarihinden sonra gerçekleşmiş bulunması durumunda, yürürlük tarihinin mi, yoksa üye olduğu tarihten itibaren mi sözleşmeden yararlanılması gerektiği sorununun çözümlenmesi gerekmektedir.
5.5.1983 günlü, 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu 'nun konuya ilişkin 9. maddesinin birinci fıkrasında; toplu iş sözleşmesinden taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar" hükmüne yer verildikten sonra, ikinci fıkrasında; "toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden, imza tarihinden sonra üye olanlar ise üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverenebildirildiği tarihten itibaren yararlanırlar" kuralı öngörülmüştür. Bu yasal düzenlemeye göre toplu iş sözleşmesinden yararlanma, işçinin sendikaya üye olduğu tarihten itibaren başlar. Üye olmadan önceki süre için yararlanma sözkonusu olamaz. Gerçekten birkimsenin külfete katlanmadan, sadece nimetten yararlanması düşünülemez. Aksi halde, üyelik aidatı ödenmemiş ve üyelik sıfatı kazanıln2amış bir dönem için işçi, toplu iş sözleşmesinden yararlandırılmış olur ki böyle bir durum, sendika hukukunun temel kurallarıyla ve eşitlik ilkesi ile bağdaşmaz. Sözkonusu 9. maddenin ikinci fıkrasının "toplu iş sözleşmesinin imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olanlar yürürlük tarihinden yararlanırlar" ifadesini de bu çerçevede anlamak gerekir. Bu fıkra uyarınca da, işçinin toplu iş sözleşmesinin yürürlük tarihinden itibaren yararlanabilmesi için gerek yürürlük tarihinde ve gerekse imzalanması tarihinde taraf sendikaya üye olması şarttır. Maddenin birinci ve ikinci fıkralarının birlikte gözönünde tutulması gerekir. Buna göre, imza tarihinde üye olmasına rağmen üyeliği tarihinden sonraki bir tarihte gerçekleşen işçi, ancak üye olduğu tarihten sonrası için yararlanabilir ve böyle bir durumda üyelik tarihinden geriye gidilerek yürürlük tarihinden itibaren sözleşmeden yararlanması düşünülemez. Dairemizin, 6.4.1989 gün ve 246-3185 sayılı ve 20.3.1990 gün ve 67-3146 sayılı kararlarında da belirtildiği gibi bu, toplu iş sözleşmesinden yararlanmanın temel koşullarındandır. Somut olayda da, toplu iş sözleşmesi 1.3.1991 tarihinden itibaren yürürlüğe konulmuş ve 30.7.1991 tarihinde imzalanmıştır. Davacının taraf sendikaya üyeliği ise yürürlük tarihi ile imza tarihi arasında gerçekleşmiştir. Bu durum karşısında davacı söz konusu toplu iş sözleşmesinden 1.3.1991 yürürlük tarihinden değil, üye olduğu daha sonraki tarihten itibaren yararlanabilir. Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin davanın reddine dair kararının doğru olduğu düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.
E. Aydın ÖZKUL
Üye