 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/559
Karar No: 1993/7462
Tarih: 04.05.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki ihbar, Kıdem tazminatı, fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parasıyla hafta ve genel tatil gündeliklerinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davacı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 4.5.1993 salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmiştir. Duruşma günü davacı adına Avukat H.Argun Bozkurt ile karşı taraf adına Avukat Şahin Kıraç geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle zararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davacı, davalıya ait gazinoda uzun süre garson olarak çalışmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, işçilik hakları hem bordrolarda yazılı asgari ücret üzerinden ve hem de toplanan delillere ve tanık sözlerine göre, çalışan yıllara göre belirlenen ücretler üzerinden ayrı ayrı hesaplanmıştır. Mahkemece, bordrolarda yazılı asgari ücrete göre yapılan hesap dikkate alınarak, hüküm kurulmuştur.
Davacının garson olarak çalıştığı işyerinin niteliği, hizmet süresi, dinlenen taraf tanıklarının birbirini tamamlayan ifadeleri dikkate alınarak bilirkişi raporunda yıllara göre belirlenen ücretler esas alınarak yapılan hesaba göre hüküm kurulması gerekirdi. Gerçekten uygulamada ücret bordrolarının her zaman gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Yukarıda da değinildiği üzere, işyerinin niteliği, yapılan iş, hizmet süresi birlikte değerlendirildiğinde davacının asgari ücretle çalıştığının kabulü hayatın olağan akışına ve gerçeklere uygun düşmez. Buna rağmen, mahkemenin aksine düşünce ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 50.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 4.5.1993 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Mahkemenin kabulu İş Yasası ve HUMK'nu hükümlerine uygun olup, onanması görüşündeyim. Zira davacının imzaladığı ve itiraz etmediği bordra ücretlerine itibar edilmesi yerindedir. Usulünce tutulup davacı tarafından imzalanan bordrolara eş değerde olmayan ve yetersiz bulunan tanık ifadelerine itibar eden çoğunluk görüşüne katılmıyorum.