 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/14695
Karar No: 1993/15630
Tarih: 02.11.1993
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, TİS'den doğan fark alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, işçi üyesi olduğu (A) Sendikası ile (B) işyeri arasında 6.7.1992 tarihinde imzalanan ve 1.11.1991-31.10.1993 tarihleri arasındaki süreyi kapsayan TİS'nin getirdiği ücret zamlarının yürürlük tarihi ile sendikaya üye olduğu tarih arasındaki süreye ilişkin bölümünün kendisine ödemediğini ileri sürerek davalıdan gerçekleşen miktarın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, anılan TİS'nin 3. maddesinin A-a bendi uyarınca istek gibi karar verilmiştir,
2822 sayılı Yasa'nın 9. maddesinin 1. fıkrasında TİS'den taraf işçi sendikasının üyeleri yararlanırlar" denildikten sonra 2. fıkrasında "imza tarihinde taraf sendikaya üye olanların yürürlük tarihinden sonra üye olanların ise, üyeliklerinin taraf işçi sendikasınca işverene bildirdiği tarihten itibaren yararlanırlar" hükmüne yer verilmiştir.
İşyerinde uygulanmakta olan 1.11.1991-31.10.1993 yürürlük süreli ve davacının yararlanmak istediği TİS'i 6.7.1992 tarihinde imzalanmıştır. Davacı işçi yürürlük başlangıç tarihinden daha sonra TİS'nin tarafı sendikaya üye olmuştur. Bir kimsenin TİS hükümlerinden yararlanabilmesi için en başta gelen koşul o kişinin sendikaya üye olmasıdır. Davacı işçi bu koşulu yerine getirmiş değildir. Söz konusu TİS'nin 3. maddesinin A-a bendinden de farklı bir sonuca varma olanağı yoktur. Gerçekten 3. maddenin başında 2822 sayılı Yasa'nın 9. maddesinin 1. fıkrası doğrultusunda aynen "bu TİS'i İş Kanunu'na tabi olan veya olmayan işyerlerinde çalışan taraf sendika üyesi, vizeli, sürekli, yevmiyeli işçileri kapsar" denilmektedir. Tüm bu kurallar karşısında davacı işçinin belirtilen süre içinde istekte bulunma olanağı yoktur. O halde davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşünce ile karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 2.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.