 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 1993/11110
Karar No: 1994/351
Tarih: 21.01.1994
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı bankaya ait Ankara'daki işyerinde çalışmakta iken, 6.8.1992 tarihinde İstanbul Bölge Müdürlüğü emrine atanması nedeniyle iş aktini İş Kanunu'nun 16/II-e maddesi uyarınca feshetmiştir. Anılan hükme göre, iş şartlarının esaslı bir şekilde değiştirilmesi halinde işçi iş aktini feshedebilir. Ancak sözleşmede aksine bir kaydın bulunmaması gereklidir.
İşyerinde uygulanan TİS.'nin 20. maddesi ile Personel Yönetmenliğinin 43. maddesi uyarınca işveren lüzum ve ihtiyaca göre, şehirlerarası nakil yetkisine sahiptir. Söz konusu hükümler, nakil ve atamalrda kendi isteği ile gitmek isteyenlerle ailevi durumu uygun olanlara öncelik tanımakta olup, işyerinin nakil yetkisini sınırlayıcı bir düzenleme içermemektedir. İş Kanunu'nun 16/II-e maddesine göre, bu tür düzenlemeler geçerli ve bağlayıcıdır. Bu düzenlemeler karşısında davacının iş koşullarının başkalaşması ve değiştirilmesinden söz ederek, kıdem tazminatı isteğinde bulunması mümkün değildir. Buna rağmen, mahkemenin TİS.'ni ve Personel Yönetmeliği hükümlerini yanlış yorumlayarak isteği hüküm altına alması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alıan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.1.1994 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dosyadaki yazılara ve kararın dayandığı gerekçeye göre, usul ve yasaya uygun olan yerel mahkeme kararının onanması gerekir. Bu nedenle çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.
Üye
E. Serim