 |
T.C.
Y A R G I T A Y
9. Hukuk Dairesi
E. 1992/9430
K. 1992/12779
T. 24.11.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HİZMET (İş) AKTİ
KIDEM TAZMİNATİ
İHBAR VE SENDİKAL TAZMİNAT
ÖZET 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesine göre, temsilcinin işine iade edilmesiyle fesih geçersiz sayılır ve bunun sonucu olarak hizmet akti devam etmiş olur. Temsilcilik süresinin devamınca işveren, temsilcinin hizmet aktini aynı nedene dayanarak feshedemez. İşe başlatmaması da işverenin feshi olarak kabul edilemez. Böyle durumlarda kural olarak temsilci, temsilcilik süresince ücretlerini almaya devam eder.
Ancak; işveren işe iadeye rağmen davacıyı işe almadığına göre, davacının İş Kanununun 16. maddesinin Il. bendinin (e) fıkrası uyarınca iş şartlarının uygulanmaması nedeniyle işçinin fesih hakkı mevcuttur. Böyle olunca, davacı kıdem tazminatı,~ hak kazanırsa da ihbar tazminatına ve dolayısıyla sendikal tazminata hak kazanamaz.
(2821 s. Sendikalar K. m. 30, 31) (1475 s. İş K. m. 16/II.e)
Taraflar arasındaki ihbar, kıdem ve sendikal tazminatın Ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
1– Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2– işyeri sendika temsilcisi olan davacının 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 30. maddesine göre mahkemece işine iadesine karar verilmiştir. Davacı 6 iş günü içinde işe başlamak üzere işverene başvurmuştur. Davalı işe başlatmamıştır. Bunun üzerine davacı bu davayı açarak diğer işçilik hakları yanında kıdem tazminatı, kötüniyet tazminatı ve ayrıca Sendikalar Kanununun 31. maddesine göre sendikal tazminat istemiştir.
Mahkemece, ihbar ve kıdem tazminatları ile sendikal tazminata karar verilmiştir.
Belirtmek gerekir ki, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31. maddesine göre, temsilcinin işine iade edilmesiyle fesih geçersiz sayılır ve bunun sonucu olarak hizmet akti devam etmiş olur. Temsilcilik süresinin devamınca işveren temsilcinin hizmet aktini aynı nedene dayanarak feshedemez. İşe başlatmaması da işverenin feshi olarak kabul edilemez. Böyle durumlarda kural olarak temsilci temsilcilik süresince ücretlerini almaya devam eder. Ancak, bu olayda davacı dava açmakla hizmet aktini kendisi feshetmiş saymak gerekir. Davada hizmet aktinin işveren tarafından feshedildiğini ileri sürmüş olması bu sonucu değiştirmez. Ancak bu durumda davacı tarafından feshin haklı olup olmadığını irdelemek gerekir. İşveren işe iadeye rağmen davacıyı işe almadığına göre davacının İş Kanununun 16. maddesinin II. bendinin (e) fıkrası uyarınca iş şartlarının uygulanmaması nedeniyle işçinin fesih hakkının mevcut olduğunu kabul etmek uygundur. Böyle olunca davacı kıdem tazminatına hak kazanırsa da ihbar tazminatını ve dolayısiyle Sendikal tazminata hak kazanamaz. 0 halde, ihbar ve sendikal tazminat isteklerinin reddine karar vermek gerekir. Aksine hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: :Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 250.000 lira duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.11.1992 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacının bağlı bulunduğu sendikanın işyeri temsilcisi olup, davalı işverence işten çıkarılmıştır. Davacı, mahkemeye başvurup 2821 sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca işe iade kararı aldırmış ve altı iş günü içinde işverenden işe alınmasını istemiş ise de, işe alınmamıştır. Davacı, bunun üzerine iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğinden bahisle, ihbar, kıdem ve sendikal tazminatlarının tahsili istemini içeren bu davayı açmıştır. Yerel mahkeme davayı kabul etmiştir.
Dairemizin sayın çoğunluğu, davacı işçi temsilcisinin mahkemece işine iadesi-ne karar verilmekle fesih işleminin geçersiz hale geldiğini ve sözleşmenin devam ettiğini ve davacının bu davayı açmakla sözleşmeyi feshettiği sonucuna vardıktan sonra İş Kanununun 16/II-e maddesi kuralı uyarınca iş şartlarının uygulanmaması sebebiyle hizmet aktinin haklı olarak ,bozulduğuna hükmetmiş ve davacının yalnız kıdem tazminatı almağa hak kazandığını belirterek hükmün bu kısmını onamıştır. Buna karşılık davacının ihbar ve sendikal tazminatı alamayacağı gerekçesiyle yerel kararın bu kısmını bozmuştur.
Çoğunluğun, davacının bu davayı açmakla hizmet sözleşmesini feshettiği görüşüne katılmak mümkün değildir. Nitekim, dava dilekçesinin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, sözleşmenin davalı işveren tarafından bozulduğu ileri sürülmüştür. Bu görüşümüzü vurgulamak için dava dilekçesinin ilgili bölümü aynen karşı oy yazısına geçirmiş bulunuyorum.
"İstanbul 6. İş Mahkemesi 1997/276 E., 1997/423 K., 17.7.1991 tarihli kesin olan kararı ile müvekkilimi işe iade etmiştir. Ancak ekte fotokcopilerini sunduğum sendika yazısı ve işveren avukatının cevabi yazısı ve işe başlamak için işyeri-ne giden ve işe başlatılmadığı için ekteki zaptı tutan yazı aslında anlaşılacağı üzere müvekkilim işe alınmayarak iş akti feshedilmiştir. Mahkeme kararı bizi bağlamaz, denilmiştir ".
Mahkemece, davacının işe iadesine karar verilmekle fesih geçersiz hale gelmiş ve temsilcilik devam ettiği sürece sözleşme devam etmektedir. Davacı bu aşamada kıdem ve ihbar tazminatı ile sendikal tazminat isteyemez. 0 halde mahkemece davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirdi. Bu gerekçe ile yerel mahkeme kararının tümden b o z u 1 m a s ı görüşündeyim.
Ekrem SERİM
Üye
|