 |
T.C
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E. 1992/4610
K. 1992/4911
T. 1.5.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
VARDIYA İŞÇİSİ
ARA DİNLENMESİ
ÖZET :1475 sayılı İş Kanununun 64. maddesine göre işçilere ara dinlenmesinin fiilen verilmesi gerekmektedir. Buna aykırı düzenleme yasaya aykırı olur. Hizmet akitleriyle ve TİS. ile bu yolda bir hüküm getirilemez.
(1475 s. İş K. m. 64)
İş Sendikası Genel Merkezi adına Avukat Şinasi ile K.............Sanayi ve TAŞ. adına Avukat Bilgehan aralarındaki dava hakkında, (Kocaeli 2. İş Mahkemesi)nden verilen 24.3.1992 günlü ve 244/55 sayılı hüküm davalı avukatınca temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
İşyerinde uygulanmakta olan 1.9.1990-31.8.1992 tarihleri arasını kapsayan TIS'nin 28. maddesinin (B) bendinin 2. fıkrasında aynen; "vardiya halinde çalışan ve dinlenme için tesbit edilmiş zamanları bulunmayan işyerlerindeki işçilerin yemekleri işbaşına gönderilir ve yemek iş başında işi aksatmadan yenir. Yemek, vardiyanın ortalama bir zamanında verilir, ara dinlenmesini makine başında yemek yemek suretiyle geçiren işçiye yarım saatlik ücret mesaili olarak ödenir" denilmektedir.
İşveren, TIS'nin imzalanmasından sonra sözleşmenin bu hükmünü uygulamayarak yemek yemek için işçilere nöbetleşe ara dinlenmesi uygulamasına geçmiştir.
Davacı sendika işveren aleyhine açmış olduğu bu dava ile işverenin TIS' nin hükmüne aykırı hareket ettiğini, eskisi gibi sözleşmede öngörülen bu hükmü aynen uygulaması gerektiğini, sözleşmede nöbetleşe ara dinlenmesi verileceğine dair bir hüküm bulunmadığından işverenin sonraki bu uygulamasının sözleşmenin 28. maddesi ile 1475 sayılı iş Kanununun 64. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek bunun tespitini istemiştir.
TIS'nin davacı işçi sendikası ile davalı işverenin üyesi bulunduğu işverenler sendikası arasında yapıldığı görülmektedir.
Uyuşmazlık, sadece TIS'nin yorumundan doğan bir dava şeklinde ele alınacak olursa, işverenler sendikasına üye olan davalı işveren husumete ehil olamayacağından davanın bu noktadan reddine karar vermek gerekir isede; uyuşmazlık TIS'nin yorumuna ilişkin olmayıp, aslında uygulamanın kanuna aykırı olduğunun tespitine ilişkin bulunmaktadır.
1475 sayılı İş Kanununun 64. maddesine göre ise, işçilere ara dinlenmesinin fiilen verilmesi gerekmektedir. Buna aykırı düzenlemeler yasaya aykırı olur. Hizmet akitleriyle ve TİS. ile bu yolda bir hüküm getirilemez. Buna göre TIS'nin 28. maddesi yasaya aykırıdır. Yasaya aykırı bir durumun uygulamaya konulması ve bunun tespiti şeklinde bir dava dinlenmez. İşveren şayet İK.nun 64. maddesine aykırı olarak bir uygulamaya geçmişse bunun düzeltilmesi ilgili merciler aracılığı ile sağlanabilir. Nitekim İK.nun 100. maddesinde de işin düzenlenmesine ilişkin yasaya aykırı uygulamalar cezai yaptırıma bağlanmıştır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcın istek halinde ilgiliye iadesine 1.5.1992 gününde oybirliği ile karar verildi.
|