 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/37
K: 1992/40
T: 26.10.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Resmi Gazete'de çıkan ilanı üzerine "Resmi Arabulucu'luk için gerekli belgelerle başvurduğunu, önce seçilecekler listesine alındığı halde daha sonra listeden çıkarıldığını ileri sürerek, Anayasa'nın 70. maddesine aykırı ve keyfi olan bu idari işlemin iptali için idari yargı yerinde 25.09.1990 günlü dilekçeyle dava açmıştır.
Ankara 8. İdare Mahkemesi, 19.02.1992 günlü ve E. 1990/1403, K. 1992/167 sayıyla; Resmi Arabuluculuk müessesesinin 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanununun Resmi Arabuluculuk, teşkilatı başlıklı bölümünde yer alan hükümler ve meyanda 65. maddeye göre çıkarılan tüzükle düzenlendiği, Kanunun 66. maddesinde; Bu Kanunun uygulanmasından doğan bütün uyuşmazlıkların iş davalarına bakmakla görevli mahkemece çözümleneceğinin belirtildiği gerekçesiyle mahkemelerin görevsizliğine davanın adli yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine karar vermiş; karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.
Davacı aynı istekle 08.06.1992 tarihinde adli yargı yerine başvurmuştur.
Ankara 4. İş Mahkemesi 27.08.1992 gün ve 586 sayıyla; 2822 sayılı Kanunun 59. maddesinde Resmi Arabuluculuk Teşkilatının Çalışma Bakanlığı'na bağlı olarak kurulacağı ve bu teşkilatın kuruluş ve işleyişine ilişkin esasların 65. maddeye göre çıkarılacak tüzükle düzenleneceğinin hükmü bağlandığı, aynı Kanunun 69. maddesinde arabulucuların sorumlulukları işledikleri veya kendilerine karşı işlenen suçlar bakımından memur sayılacakları hükmünün yer aldığı, tüzüğün 26. maddesinde arabulucuların seçilme şartlarının belirlendiği, davacının anılan tüzüğün 26. maddesinin (g) bendindeki şartları taşıdığı hususunun uyuşmazlık dışı olduğu, ilk defa arabulucu seçilenler hakkında arşiv araştırması istenildiği, bu araştırma ile ilgili olarak Başbakanlıktan gönderilen ve altında; istihbari nitelikte olup, hukuki bir delil olarak kullanılamayacağı bildirilen iki sayfalık, başlıksız, tarihsiz ve imzasız MİT Müstaşarlığı belgesinde, davacının yukarıda sözü edilen kanun ve tüzükte öngörülen sendika ve siyasi parti ile açık olarak bir ilişki gösterilmediği halde seçici kurul tarafından listeden çıkarıldığı, resmi arabulucu listesindeki kişilerin, İş Mahkemeleri tarafından seçilmesinin 2822 sayılı Kanun gereği bir işlem olduğu ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48. maddesendi ve buna paralel olarak düzenlenen Hakeme ve Resmi Arabulucuya Başvurma Tüzüğü'nün 26. maddesinde aranın niteliğin bulunmadığı gerekçesiyle liseteden çıkarıldığı, olayın tüzüğün 27. maddesine göre Resmi Arabulucuların seçimi ve listenin düzenlenmesi işlemi ile ilgili bulunduğu Anayasa'nın 70. maddesine göre davacının görevi ile ilgili bulunmayan bir kısım iddiaya dayanın bilgiler esas alınarak davalı bakanlığın yapmış olduğu işlemin amaç yönünden hatalı olduğunu ileri sürmesi, idarenin bu eylem ve işlemine karşı dava açılmış bulunması ve uyuşmazlığın (2822 sayılı Kanunun 65. maddesinin uygulanmasından kaynaklanmış olsa bile) tüzüğün 27. maddesine göre işlem yapan seçici kurulun işlemine dayandırılması karşısında davanın idari yargı yerinden çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle, 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca görevli yargı yerinin belirlenmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvurulmasına karar vermiş, dosyalar, İş Mahkemesi Hakimliğinin 01.09.1992 gün ve 586 sayılı yazıları ekinde Uyaşmazlık Mahkemesi'ne gönderilmiştir.
KARAR : Dava, 2822 sayılı Kanunun ve bu Kanuna dayanılarak çıkarılan tüzük hükümlerine uygun nitelikleri taşıdığını ileri süren davacının, Resmi Arabulucular listesinden çıkarılması işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
05.05.1993 gün ve 2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavat Kanunu "Resmi Arabuluculuk Teşkilatı" başlıklı 59. maddesinde; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na bağlı olarak kurulacak resmi arabuluculuk teşkilatının bu Kanunda öngörülen resmi arabuluculuk faaliyetlerinin yürütülmesini sağlayacak tedbirleri alacağı; teşkilatın kuruluş ve işleyişine ilişkin esaslar ile resmi arabuluculuk yapabileceklerin listesinin düzenlenmesi esasları, bu görevi yapanlara ödenecek ücretlerin alt veğ üst sınırlarının 65. maddeye göre çıkarılacak tüzükle düzenleneceği belirtilmiş; Bu maddeye göre çıkarılan ve 16.06.1984 gün ve 18433 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Tüzüğün 24, ve devam eden maddelerinde Resmi Arabulucunun, 24. maddeye göre teşkil edilen "Seçici Kurul" tarafından belirleneceği; 26. maddeye göre teşkil edilen "Seçici Kurul" tarafından belirleneceği; 26. maddesinde Resmi Arabulucuların nitelikleri; 27. maddesinde de arabulucuların niteliklerinin tesbiti, başvurunun şekli ve seçilenlerin listesinin Resmi Gazete'de yayımlanacağına ilişkin hükümler yer almıştır.
Özel hukuk, eşit koşullara erişt koşullara bağlı olan taraflar arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalıdır.
Kamu Hizmetleri alanını ise kamu hukuku ve bu arada idare hukuku kuralları düzenlemektedir.
Çalışma Bakanlığının bir kamu kuruluşu olduğunda kuşku yoktur. Kamusal bir kuruluşun ve bu kuruluşa ilişkin bir kamu hizmetinin yürütülmesinin gerekli kıldığı örgütlenmenin sözkonusu olduğu hallerde, kural olarak kamu hukuku gerekleri gözetilir ve bu alanda geçerli kurallar uygulanır.
Resmi Arabuluculuk, Çalışma Bakanlığı eliyle yapılabilen bir kamu hizmetidir. Resmi arabuluculuk teşkilatının kuruluş ve işyleyişine ilişkin esasların çıkarılacak bi tüzükle düzenleneceği yasa gereğidir. O halde, resmi arabulucular ile Çalışma Bakanlığı arasında işlem ve ilişkileri özel hukuk kurallarına bağlı tutmaya ve kamu hizmetini de hiyerarşik bir düzen içinde yürütmeye olanak bulunmamaktadır.
İdare ile personel arasındaki ilişki genellikle karşılık anlaşmalardan doğan sözleşmelerle değil, kamu hizmetlerinin gereklerine göre önceden düzenlenmiş satatüer kurallara dayanır.
Olayda, 2822 sayılı "Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavat Kanunu'nun 59 ve 65. maddeleri uyarınca Çalışma Bakanlığı'na bağlı olarak kurulacak resmi arabuluculuk teşkilatında, kadroların oluşturulması ve atama işlemlerini idari nitelikte olması gibi hizmetin teşkilat ve fonksinonu bakımından tamamen yönetsel ve teknik unsurları içermektedir.
Kısacası, bir kamu kurumunun, yasaya göre oluşturulan seçici kurulunun bir işleminin iptali istenilmektedir. İdari nitelikteki bu kararın yetki, şekil, sebep ve maksat yönlerinden biriyle yasaya aykırı olduğu iddiasıyla, açılan davanın amaca, idari işlemin denetlenerek hukuka uygunluğunun sağlanmasıdır.
Açıklanan nedenlerle, davanın çözümü idari yargının görevine girdiğinden, Ankara 4. İş Mahkemesi'nin 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca vaki başvurusunun kabulü ile Ankara 8. İdare Mahkemesinin görevsizlik kararının kaldırılması gerekmektedir.
SONUÇ: : Anlaşmazlığın, niteliğine göre davanın idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine, bu nedenle Ankara 4. İş Mahkemesi'nin 2247 sayılı Kanunun 19. maddesi uyarınca vaki 27.08.1992 günlü ve 586 sayılı başvurusunun kabulüne, Ankara 8. İdare Mahkemesi'nin 19.02.1992 gün, E. 1990/1403, K. 1992/167 sayılı görevsizlik kararının kaldırılmasına, üyelerden .....'in karşı oyu ve oyçokluğuyla, 26.10.1992 gününde kesin olarak karar verildi.
|