 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/3561
K: 1992/3931
T: 08.04.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, toplu iş sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, istek gibi karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan Öz Çelik-İş Sendikası avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı işveren, üyesi bulunduğu MESS ile Öz Çelik-İş Sendikası arasında kendi işyeri için yapılan TİS.nin GLK.nun 36/2 maddesindeki 15 günlük süre içerisinde akdedilmediğini ve bu süre içinde YHK. na da başvurulmadığını ileri sürerek sözü edilen TİS.nin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Gerçekten taraflar arasındaki TİS görüşmelerinin akamete uğraması üzerine sendika grev kararı almış, grev kararını işyerinde ilan etmiş, işçilerin grev oylaması isteği üzerine grev oylaması yapılmış, oylama sonunda işyerinde grevin uygulanmamasına karar verilmiş ve grev oylamasının kesinleşmesinden itibaren 2822 sayılı kanunun 36/3 maddesine göre onbeş günlük süre içinde anlaşma sağlanamamış, bu süre içinde YHK'nada başvurulmamış, ancak taraflar anılan süre geçtikten sonra 4.2.1991 tarihinde anlaşmaya varmışlar, anlaşma tutanağını imzalamışlar, redakte edilen TİS metninide 28.2.1991 tarihinde imzalayarak birer nüshasını ilgili yerlere göndermişlerdir. Bu dava da 29.5.1991 tarihinde açılmıştır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki davacı işveren TİS tarafı olan MESS'in üyesi olup onun kendi adına yapmış olduğu TİS'ne bağlıdır. Ve dolayısıyla kendiside TİS tarafıdır. Tarafı olduğu bir TİS'nin belirtilen sebeple iptalini isteyemez. Öteyandan uyuşmazlığın her safhasında taraflar anlaşarak TİS yapabilirler. 36. maddenin 3. fıkrası sendikaya YHK başvurma hakkını tanımaktadır. Orada öngörülen süre içinde anlaşma sağlanamaması veya YHK başvurulmamış olması tarafların kendi aralarında anlaşarak TİS yapmalarına engel değildir. Bundan başka olayda 2822 sayılı kanunun 16. maddesindeki yetki belgesinin düşmesi için öngörülen şartlarında mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Böyle olunca davanın reddine karar vermek gerekirken aksine düşünceyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.4.1992 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|