 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/1564
K: 1992/7570
T: 30.06.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı, temettü ve jestiyon alacağı ile yıllık ücretli izin parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dosya içeriği, tüm bilgi ve belgelerden banka şube müdürü olan davacının kendi menfaatine usulsüz işlem yaptığı böylece işverenin görevini kötüye kullandığı anlaşılmaktadır. Buna göre işin esası yönünden, işveren davacının hizmet aktini fesihte haklıdır. Öte yandan 02.10.1989 müfettiş raporu üzerine toplanan disiplin kurulu 16.10.1989 tarihinde davacının hizmet aktinin feshedilmesi gerektiğine oybirliği ile karar vermiş, bunu takiben idare meclisi de 28.10.1989 tarihli kararı ile işten çıkarılmasına karar vermiş ve Genel Müdürlüğün 31.10.1989 tarihli fesih yazısı davacının çalıştığı şubenin bağlı bulunduğu Karadeniz Bölge Müdürlüğü'ne tebliğ için gönderilmiş ve fesih yazısı davacıya 07.11.1989'da tebliğ edilmiştir. İş Kanunu 18. maddesindeki 6 iş günlük süre resmi kuruluşlarda, feshe yetkili makamın olaya ittila tarihinden itibaren başlar. Burada feshe yetkili makam idare meclisi ve Genel Müdürdür. Fesih idaresi idare meclisinin kararından itibaren 6 iş günlük süre içinde tebliğe çıkarılmıştır. Ancak tebliğ yazısı, bölge müdürlüğüne ulaşıncaya kadar bir sürenin geçmesi normaldir. Disiplin Kurulu Kararı'nın önce Genel Müdürlüğe sonradan da idare meclisine gönderilmesi de bir prosedüre tabidir. Bu prosedürün işletilmesi için çok uzun olmadıkça geçecek sürelerde normal sayılmak gerekir. Disiplin Kurulu 16.10.1989 tarihinde karar vermiştir. Bu karar önce genel müdüre, oradan da idare meclisine 28.10.1989 tarihinde verilmiştir. Arada geçen süre prosedür gereği normal sayılabilecek bir süredir. Böylece olayda 6 iş günlük sürede geçmemiştir. Bankanın zarara girmemiş olması da, davacının davranışı bakımından sonuca etkili değildir. O halde ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı düşüncelerle, aksine hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 30.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|