 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/15392
K: 1993/3923
T: 10.06.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, iş kazasından doğan manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, iş kazası nedeniyle manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Davacının eşi şoför olup, kullandığı araçla 3 kişinin yönetimindeki traktörün çarpışması sonucu hayatını kaybetmiştir. Olayda davacının eşinin % 25.3 kişinin ise % 75 oranında kusurlu oldukları davalı işverene atfı kabil bir kusur bulunmadığı tesbit edilmiştir. Olay 506 sayılı S. Sigortalar Kanunu açısından bir iş kazası ise de, salt bu durum işverenin meydana gelen zarardan sorumlu tutulmasını gerektirmez. Ayrıca olayla işverenin eylemi arasında uygun illiyet bağınında bulunması gerekir. Gerek öğretide ve gerekse uygulamada Dairemizin ve YHG. Kurulunun kararları ile benimsendiği üzere 3. kişinin ve zarar görenin tam kusurlu davranışları illiyet bağını keser. Somut olayda zarar davacının eşi ile 3. kişinin birlikte tam kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğinden ve olayın meydana gelmesinden işverenin hiç bir kusuru bulunmadığından illiyet bağı kesilmiştir. Bunun sonucu olarak işverenin sorumlu tutulması mümkün olmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 10.6.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|