 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/15159
K: 1993/10663
T: 21.06.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm, süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - SSK'ye borçlanılan muvazzal askerlik hizmet süresi için işçinin kıdem tazminatı isteyebilmesi iş akdinin İş Kanunu'nun 14/4. md. uyarınca yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacıyla işçi tarafından feshedilmesi koşuluna bağlıdır. Bunun dışındaki Fesih veya sona erme hallerinde borçlanılan askerlik süresi için kıdem tazminatı ödemesi söz konusu olamaz. Nitekim Dairemizin yerleşik görüşü ve uygulaması bu doğrultudadır.
Olayda, davacının hizmet akdi İş Kanunu'nun 13. md. uyarınca işveren tarafından feshedilmiştir. Fesihten bir süre sonra yaşlılık aylığı almak amacıyla SSK'ya başvurmuş olması bu hukuki sonucu değiştirmez. Bu nedenle; borçlanılan askerlik süresi ile ilgili kıdem tazminatı isteğinin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 21.6.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Çoğunluğun 1475 sayılı Yasa'nın 14/4. maddesinin yalnız hizmet aktinin işçi tarafından SSK'den yaşlılık veya malullük aylığı ya da toptan ödeme alabilmek amacı ile fesih edilmesi hallerinde uygulanabileceği gerekçesiyle bozma yapması görüşüne katılmıyorum.
Zira, İş Yasası'nın anılan maddesinde çoğunluğun kabul ettiği gibi, belirtilen nedenlerle işçinin hizmet aktini fesih etmesinden söz edilmemiş, uygulamaya konu 14/4 madde bendinde "TC. Emekli Sandığı Kanunu ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak sadece aynı ya da değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık veya malullük aylığına ya da toptan ödemeye HAK KAZANAN işçiye.." ifadesi kullanılmıştır. Açıklandığı gibi hizmet aktinin işçi tarafından fesih edilmesi şart değildir. Zorunlu olan aktin feshi tarihinde anılan hakların kazanılmış olması ve aktin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermesidir.
Dava konusu olayda davacının hizmet akti kıdem tazminatını hak kazanacak şekilde sona ermiştir. Eğer davacı aktin feshi tarihinde yaşlılık aylığına hak kazanmış durumda ise ve aktinin feshini müteakip hemen SSK'ye başvurup kendisine yaşlılık aylığı bağlanmışsa 1475 sayılı Yasa'nın 14/4. maddesi gereğince hizmet birleştirilmesinden faydalanması gerekir.
Ancak, dosyada davacının hizmet aktinin feshi tarihinde SSK'den yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığı ve aktin feshini müteakip hemen SSK'ye başvurarak kendisine yaşlılık aylığı bağlatıp bağlatmadığı hususlarında yeterli bilgi yoktur.
Kararın bu nedenle araştırmaya sevkedilmesi gerekçesiyle bozulması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
KARŞI OY YAZISI
1 - İş Kanunu'nun 14/4'üncü maddesindeki hükme göre, TC. Emekli Sandığı Kanunu'na veya Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak aynı veya değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre:
a-Yaşlılık aylığına,
b-Malullük aylığına,
c-Toptan ödemeye,
Hak kazanan işçiye kıdem tazminatı, son işveren kamu kuruluşu tarafından toplam süre üzerinden ödenir.
Görüldüğü gibi, burada esas olan hizmetlerin birleştirilmesi halinde toplam sürenin yaşlılık aylığı veya malullük aylığı ya da toptan ödemeye hak kazanmayı sağlamasıdır. Eğer bu sağlanamıyorsa o takdirde hizmet birleştirmesi yapılamıyacaktır. Çoğunluk görüşünde ifade edildiği gibi hizmet birleştirmesinin sadece yaşlılık aylığı, malullük aylığı ya da toptan ödeme almak amacıyla iş aktinin sona ermesi halinde söz konusu olabileceği şeklindeki yoruma katılmak mümkün değildir. Zira maddede sadece "hak kazanmak"tan söz edilmiş, ancak bu üç şekilde iş aktinin sona ermesi hallerinde birleştirme yapılabileceği şeklinde bir sınırlama getirilmemiştir.
Bize göre hizmet sürelerinin toplam halinde eğer yaşlılık, malullük aylığı ya da toptan ödemeye hak kazanılıyorsa o takdirde İş Kanunu'nun 14. maddesine göre hesaplanacak tüm kıdem tazminatlarında hizmet birleştirmesi mümkündür. Nitekim, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 15.3.1984 gün ve 1984/1592-2793 sayılı kararında da; İş aktinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirecek şekilde sona ermesi halinde değişik kamu kuruluşlarında geçirilen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşunca kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bu nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
2 - Muvazzaf askerlikte geçen ve borçlanılan sürenin kıdem tazminatı hesabında, İş Kanunu'nun 14/4'üncü maddesindeki şartları varsa dikkate alınabileceği şeklindeki çoğunluk görüşüne de katılmam mümkün değildir. Zira İş Kanunu'nun 14/4'üncü maddesinde TC. Emekli Sandığı Kanunu'na veya Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilebileceği ifade edilmiştir. Muvazzaf askerlik, yedek subaylık hariç ne TC. Emekli Sandığı'na ve de Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi bir hizmettir. Bu dönemde taraflar arasında herhangi bir hizmet akti söz konusu olmadığı gibi bu sürenin borçlanılarak prim ödeme gün sayısına eklenmesi imkanının tanınması ile de o dönem için bir hizmet ilişkisinin varlığı kabul edilmiş olmamakta sadece bu süreler sigortalılık süresine eklenmektedir. Muvazzaf askerlik süresinin borçlanılması sadece sosyal güvenlik açısından hukuki sonuç doğurur. Hizmet aktine dayanmayan bu sürenin kıdem tazminatında dikkate alınması kıdem tazminatı müessesesinin hukuki yapısına aykırıdır. Nitekim, öğretide de büyük çoğunluk bu görüşümüzü paylaşmaktadır. (Taşken İHU.14. (No-42), Tuncay İHV.14 (No-37), Şablanan İHU.14 (No-38), Ekonomi 1989 kararları MESS.SH.94.)
Bu nedenlerle, borçlanılan muvazzaf askerlik süresinin İş Kanunu'nun 14/4'üncü maddedeki koşullar dahilinde, kıdem tazminatının ... dikkate alınabileceği yolundaki çoğunluk düşüncesinede katılmıyorum.
|