 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/14058
K: 1993/8969
T: 25.05.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatı farkının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı eksik ödenen ihbar ve kıdem tazminatlarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ise ibranameye dayanmıştır.
Mahkemece savunma doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.
Davacı işten ayrılırken kendisine .... TL. brüt kıdem tazminatı ile .... TL. brüt ihbar tazminatı ödenmiş olup, dosyada makbuzları da mevcuttur. Ayrıca miktar belirtilmeksizin davacıdan ibraname de alınmıştır. Sözkonusu ibranamenin davacıya ödenen ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin olduğunun kabulü gerekir. Asıl olan işçinin haklarının tam olarak eline geçmesinin sağlanmasıdır. Bu nedenle ibranamelerin dar yoruma tabi tutulması gerekir. İşçinin bazı haklarından karşılıksız olarak vazgeçtiğini kabul etmek iş hukukunun işçiyi koruyucu ilkeleri ile bağdaşmaz. Bu durumda, gerekli araştırma ve inceleme yapılarak, davacıya işten ayrılırken hakettiği ihbar ve kıdem tazminatlarının, eksik ödendiğinin gerçekleşmesi halinde, bunların davalıdan tahsiline karar verilmelidir.
Mahkemenin aksine düşünce ile ibranameye dayanarak davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: : Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeple (bozulmasına), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.5.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davacı aktign feshinden sonra ihbar ve kıdem tazminatının ödenmesini müteakip verdiği biranamedeki imzayı inkar etmemiş, ibranamenin yasal olmayan şekilde alındığını da savunmamıştır. İbranamede açıkca ihbar ve kıdem tazminatlarını aldığını savunmamıştır. İbranamede açıkca ihbar ve kıdem tazminatlarını aldığını ve işvereni ibra ettiğini kabul etmiştir. İbranamede miktarda belirtilmediğinden makbuz mahiyetinde de kabul edilemez. İş Hukukunda ibraname ayrıca düzenlenmediğinden ibranamelerin değerlendirilmesinin genel hükümlere göre yapılması zorunludur. Bu durumda yasal bir ibranamenin varlığının kabulü ve buna dayanarak davanın reddi doğrudur. Bu nedenle çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.
|