 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/13356
K: 1993/7960
T: 10.05.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, hizmet aktinin davalı işverence haksız ve tazminatsız olarak feshedildiğini bildirerek ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinde bulunmuştur.
Davalı işveren davacının kumaş boyama işi ile görevli işçi olduğunu, kimyevi maddeleri belirlenen oranda sulandırarak vermesi gerektiği halde, böyle yapmayıp mamüllerin üzerine doğrudan doğruya tuz ruhu asidini dökmek suretiyle 201 kg. tutarındaki kumaşın yanması ve zayiine sebebiyet verdiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece istek gibi karar verilmiş ise de, dosyadaki belge ve bilgilere göre, davacının 1986 yılında işe girdiği ve hizmet aktinin sona erdiği 1991 yılına kadar çalıştığı, bu nedenle deneyimli bir işçi olduğu, imal edilen malların müşteriye gönderildiğinde üzerinde lekeler olması nedeniyle iade edildiğinin davacı şahitleri tarafından da ifade edildiği, davalı şahitlerinin de davacının çalışırken elindeki tuz ruhunu dikkatsizliği nedeniyle kumaşın üzerine belirli oranlarda dökmediği için kumaşın sararmasına sebebiyet verdiğini, böylece 4,5 kg. kumaş topunda hatalar bulunması sonucu kumaşların müşteri tarafından iade edildiğini açık ve seçik bir biçimlde belirtmişlerdir. Bu mevcut deliller karşısında, işçinin bu davranışının 1475 sayılı iş Kanunu'nun 17. maddesinin II-h bendindeki haklı fesih uhdesini oluşturduğunun kabulü gerekir. Bu durumda; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, gerekçe dahi gösterilmeden kabulü isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 10.5.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|