 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1992/11640
K: 1992/13978
T: 22.12.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki, ihbar ve kıdem tazminatı ile yıllık ücretli izin parasının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 22.12.1992/Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat S.B. geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacı, davalı bankanın Erzurum Şubesinin Şef yardımcısı olarak çalışmıştır. Olay günü bankanın başka bir şubesinden görevle gelen bir muhasebeci ile karşılaştıklarında aralarında bir telefon bağlama meselesinden tartışma çıkmış ve muhasebeci kendisine bir tokat atmıştır. Olay orada bulunanlar tarafından yatıştırılmış, fakat biraz sonra binanın alt katında tekrar karşılaştıklarında davacı elinde bir bıçakla muhasebecinin üzerine yürümüş ve o sırada banka müşterileri ve personeli arasında panik başlamış, bağrışmalar olmuş, daha sonra güvenlik görevlileri gelerek elinden bıçağı almışlardır. Bu olay nedeniyle davacının hizmet akti feshedilmiştir. Davacının dosya arasında bulunan sicil özetinden de daha önceki tarihlerde uyarma cezalarının bulunduğu görülmektedir. Davacının bu hareketinin, işverene bildirimsiz fesih hakkı tanıyan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 17. maddesinin 2. bendinin (ç) fıkrasında yazılı olan işverenin başka işçisine sataşması halini oluşturduğu kuşkusuzdur. Daha önce muhatabının kendisine tokat atması, davacının bu davranışındaki ağırlığı hafifletmez. Bu durumda davacı ihbar ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağından bu isteklerin reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmiş olması isabetli değildir.
2 - Yıllık ücretli izin konusunda davalı sonradan zamanaşımı def'inde bulunmuştur. Bu def'i davacının tevsii itirazı ile karşılanmamıştır. Böyle olunca dava tarihinden geriye doğru beş yıllık zamanaşımı dışında kalan yıllık izin ücreti isteğinin reddine karar vermek gerekir.
3 - Kabule göre de; teslim olunan kısa kararda ihbar tazminatı ile yıllık ücretli izin parası daha az gösterilmediği halde gerekçeli kararda daha fazla miktarların yazılmış olması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|