 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1991/9017
K: 1991/9388
T: 07.06.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı vekili, işyerinde kanun dışı lokavt uygulandığının tesbitine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Bu iş yerinin geçmiş yıllarda zarar etmiş ve işyerini kapattığını Jandarma Komutanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Çalışma Müdürlüğüne İş ve İşçi Bulma Kurumuna bildirmiş olması gerçek anlamda işyerinin kapatıldığının kesin bir delil olamaz. Davacı sendika, davalıya ait işyerinde TİS, yapmak üzere yetki belgesini aldıktan sonra davalıyı toplu görüşmeye çağırmış, görüşmelerde anlaşma sağlanamadığından düzenlenen 18.2.1991 tarihli resmi arabulucu tutanağı taraflara tebliğe çıkartılmış, bu arada işveren AŞ. Yönetim Kurulunca 21.2.1991 tarihli karar ile işyerinin 25.2.1991 tarihinden geçerli olmak üzere kapatılmasına karar verilmiş ve çalışan işçilerin tümünün iş akitleri feshedilerek durum Jandarma Komutanlığına, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına, Çalışma Müdürlüğüne ve İş ve İşçi Bulma Kurumuna bildirilmiştir. Sendika ise, resmi arabulucu tutanağını 4.3.1991 tarihinde tebellüğ ettikten sonra 14.3.1991 tarihinde grev kararı almış ve grevi 1.4.1991 tarihinde uygulamaya koyacağını işverene duyurmuştur.
2822 sayılı T.İ.S.G.L.K'nun 26.maddesinin birinci fıkrasında Lokavt'ın tanımı yapılmış, ikinci fıkrasında kanuni lokavt'ın şartları gösterilmiş, üçüncü fıkrasında da kanuni lokavt için aranan şartlar gerçekleşmeden yapılan lokav'tın kanun dışı lokavt olacağı açıklanmıştır.
26. maddenin birinci fıkrasına göre; işyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda, işveren veya işveren vekili tarafından kendi teşebbüs ile veya bir işveren topluca işten uzaklaştırılmasına lokavt denir.
Olayda işverenin kendi teşebbüsü ile işyerinde faaliyetin tamamen durmasına sebep olacak tarzda işten uzaklaştırdığı görülmektedir. Bu hal Kanundaki lokavt'ın tanımına uygundur. Ne varki, söz konusu lokavt yasal değildir. Zira, 2822 sayılı Yasanın 26/2 maddesinde yasal lokavt için öngörülen koşullar gerçekleşmemiş olduğu gibi, olayın ceryan tarzına ve dosyadaki tüm bilgi ve belgelere göre davalının kapatma kararının gerçek ve samimi olmadığı, yasal grevi engellemek amacıyla hareket ettiği anlaşılmaktadır.
Bu nedenlerden dolayı davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde reddine karar veriliş olması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine 7.6.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.