Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1991/8375
K: 1991/14336
T: 18.11.1991

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Davacı, yanlış ameliyat sonucu uğranılan manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı müruru zaman nedeniyle reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : 506 sayılı SSK.'na göre sigortalı olan davacı S.S. Kurumuna ait hastahanede yanlış ameliyat sonucu zarara uğradığı iddiasıyla S.S. Kurumunu ve ameliyatı yapan doktoru dava ederek manevi tazminat isteğinde bulunmuştur.
1 - Doktor meslek ve sanatını icra eden bir kimsedir. Hasta muayene ve tedavi için kendisine müracaat ettiğinde ve doktor muayene ve tedaviye başladığı anda akdi bir ilişki kurulmuş olur. Bu ilişki hukuken BK.nun 386. maddesinin 2. fıkrası uyarınca vekalet akdidir. Borçlar Kanununun 126. maddesine göre vekalet akdine dayanan davalar 5 yıllık zamanaşımına tabidir. Doktorun serbest çalışan bir doktor olması veya bir kurum veya kuruluşun doktoru olması bu hukuksal durumu değiştirmez. O halde kurum doktoru ile davacı sigortalı arasındaki ilişkinin vekalet akdi ilişkisi olduğu gözetilerek işin esası hakkında inceleme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, doktor hakkındaki davanın haksız filden kaynaklandığı ve 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğu görüşüyle zamanaşımından reddi doğru değildir.
2 - SS Kurumu ile davacı arasındaki hukuki ilişkiye gelince: Kurum, sigortalıların muayene ve tedavileri için 506 sayılı Kanunun verdiği yetkiye istinaden hastane kurmuş ve doktor temin etmiştir. Böylece sigortalıya karşı muayene ve tadevinin iyi bir şekilde yapılmasını taahhüt etmiş bir durumdadır. Sigortalıda, kurum hastahanesine başvurmakla arada akdi ilişki kurulmuş olmaktadır. Bu ilişkinin türüde BK.nun 386. maddenin 2. fıkrası hükmü gereği vekalet akti olmak gerekir. Böyle olunca kurum ile davacı sigortalı arasındaki davada da 5 yıllık zamanaşımı söz konusu olur. O halde kurum hakındaki davanın esasına bakılarak soncuna göre bir karar verilmesi gerekirken, 1 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan bahisle reddi keza doğru değildir.
 
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebebden BOZULMASINA, bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 18.11.1991 gününde karar verildi. 
 
KARŞI OY YAZISI
   Uyuşmazlık, sigortalının sosyal sigortalar kurumu hastahanesinde uygulanan yanlış tedavi sonucu uğradığı manevi zararın ödetilmesi istemine ilikindir.
   Davacı sigortalı (hasta) ile onu ameliyat eden davalı doktor arasındaki hukuki ilişkinin vekalet akdine dayandığı ve BK. nun 126. maddesinde öngörülen beş yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu konusundaki Dairemiz çoğunluğun görüşüne aynen katılıyorum.
   Ancak, kanaatimce, sigortalı hasta ile Sosyal Sigortalar Hastahanesi arasındaki hukuki ilişkinin de BK. 386/2 maddesi hükmü gereği bir vekalet akdi ilişkisi olduğunun kabulü mümkün değildir. Çünkü, 506 sayılı SS Kanunun 33. maddesi hastalanan sigortalıya Kurum tarafından yapılacak yardımların amaç ve kapsamlarını belirlemiş ve Kurum'u sigortalının sağlık durumunun gerektirdiği yardımları yapmakla yükümlü kılmıştır.İşte, yasanın emrettiği bu yükümlülüğün hiç yada gereği gibi yerine getirilmemesi nedeniyle sigortalı bir zarara uğramış ise, Kurum, bu zararı ödemek zorundadır.Görülüyorki, Kurum'un bu sorumluluğu 506 sayılı Yasanın emredici hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, sigortalı hasta ile yasa gereği onun tedavisini üstlenen ve doğrudan SS Kurumuna bağlı bir ünite olan hastahane arasındaki ilişkinin bir özel hukuk ilişkisine (vekalet akdine) dayandığı kabul edilemez. Böyle olunca da bu davada, Sosyal Sigortalar Kurumu açısından, (506 sayılı Yasaya ayrı bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden BK. nun 125. maddesindeki on yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir.
   Açıklanan nedenlerle, Dairemiz çoğunluğunun 2 nci bentte gösterilen bozma sebebinin gerekçesine katılamıyorum.
  
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini