 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1991/14878
K: 1992/2941
T: 10.03.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve kötüniyet tazminatı, yıllık ücretli izin parasıyla TİS farklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği reddetmiştir.
Hüküm duruşmalı olarak davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş ise de; HUMK'nun 435. maddesi uyarınca duruşma isteğinin süreden reddini ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacının hizmet akdi 4 işçi ile birlikte 13.3.1990 tarihinde ihbar ve kıdem tazminatları ödenmek suretiyle işveren tarafından feshedilmiştir. Davacı bu feshin üyesi bulunduğu sendikanın baskısı üzerine gerçekleştirildiğini, amacın kendisinin imza edilmek üzere bulunan TİS'den yararlandırılmamak olduğunu, iddia ederek TİS'den doğan ihbar ve kıdem tazminatı farkları ile ücret ve sosyal haklara ilişkin farkları istemiştir.
Mahkemece, davacının TİS'nin imzalanması tarihinde çalışmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Gerçekten TİS, 16.3.1990 tarihinde imzalanmıştır. Davacının hizmet akti bu imzadan 3 gün önce 13.3.1990 tarihinde feshedilmiştir. Buna göre davacının imza tarihinde çalışmadığı doğrudur. Ne varki fesih, TİS görüşmeleri sırasında gerçekleştirilmiştir. Davacı tanıklara, sendikanın işverene baskısı sonucu fesih yoluna gidildiğini söylemişlerdir. Davacı ve aynı sebeple dava açan 4 işçinin sendika üyeliklerinin, mensubu bulundukları sendikanın disiplin kurulunca 1.3.1990 tarihinde askıya alındığı görülmektedir. Bütün bu bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinden, davacının hizmet aktinin işverence sendikanın baskısı üzerine sona erdirildiğinin kabülü gerekir. Bu durumda davacı iddiasında haklı olup gerçekleşecek olan isteklerin hüküm altına alınması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 10.3.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.