 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1991/1288
K: 1991/1454
T: 08.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Ahi Kesen adına Avukat M. Ali Eser ile Türkiye Şeker Sanayi Sendikası Başkanlığı adına Avukat Vehbi Ünal aralarındaki dava hakkında Ankara 3. İş Mahkemesinden verilen 20.12.1990 günlü ve 3076/4051 sayılı hüküm duruşmalı olarak davalı avukatınca temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, davalı Şeker-İş Sendikasının Ankara Şubesi Başkanı olduğunu, Şube Başkanı olarak almakta olduğu ücretinin sendika olağan Genel Kurulunun 2-5/Kasım/1989 günlü toplantısında alınan bir kararla düşürüldüğünü, bunun hukuka ve kazanılmış hak ilkesine aykırı olduğunu iddia ederek Genel Kurulun bu konuda almış olduğu kararın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı sendika ücret tesbitinin Sendika Genel Kurulunun yetkisinde olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ücret tesbiti ile ilgili Genel Kurul Kararının iptaline karar vermiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, Kanunda ve tüzükte Sendika Yöneticilerine verilecek ücretin miktarını gösteren bir hüküm yoktur. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 45 nci maddesine göre Konfederasyonlar ile Sendikaların ve Şubelerinin Yönetim Kurulu Üyeleri ile Başkanlarına verilecek ücretler, her türlü ödenek, yolluk ve tazminatlar Genel Kurul tarafından tesbit olunur. Bu ücret, ödenek, yolluk ve tazminatların takdiri Genel Kurulların yetkisi içindedir. Sendikalar kendi mali imkanlarına göre ücretleri serbestçe belirleyebilir. Taraflar arasında hizmet akdi ilişkisi olmadığı için uyuşmazlıkta 1475 sayılı İş Kanunu hükümlerinin uygulanması ve dolayıs ile kazanılmış haktan söz edilmesi mümkün değildir. Sendika Merkez Yöneticileri ile şube Yöneticilerinin ücretleri arasında mutlak surette bir eşitliğin mevcut olması da söz konusu olamaz. Genel Kurullar bu bakımdan da düzenleme yetkisini haizdirler. Böyle olunca davacı kazanılmış haktan ve eşitlik ilkesinden söz ederek iptal isteğinde bulunamaz.
Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 8.2.1991 oybirliğiyle karar verildi.