 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1991/11606
K: 1992/207
T: 14.01.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, iş kazasından doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsam ıdışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Hükme dayanarak yapılan bilirkişi raporunda olayın cereyan şekli açıklandıktan sonra işçi sağlığı ve iş güvenliği konusundaki gerekli tedbirleri almamasından odlayı işverenin % 100 kusurlu olduğu, davacı işçinin ise işverenin talimatına uygun olarak çalışmış olması nedeniyle tamamen kusursuz bulunduğu belirtilmişse de, işçinin hangi talimatlara uygun olarak hareket ettiği hususların raporda gerektiği şekilde açıoklanmış olmadığı gibi işverenin verdiği talimatlarında neden ibaret olduğu yeterince belirlenmemiştir. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 73. maddesine göre işçilerde işçi sağlığı ve iş güvenliği hakkındaki usul ve şartlara uymak zorundadır. Öte yandan Sigorta müfettişi yaptığı tahkikat sonucu düzenlediği raporda olayda işçini işverenin ve 3. bir çalışanın kusurlu bir davranışı olmadığnı belitmiştir. Bilirkişi raporunda müfettiş raporu incelenmiş ve irdelenmiş de değildir. Bu bakımdan sözü edilen tek kişilik rapora göre hüküm tesisi isabetli sayılamaz. Bu durumda yine iş güvenliğinden anlayan 3 kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir.
3 - Bu tür tazminat davalarında olay tarihinden itibaren işleyecek faiz temerrüt faizi olmayıp, tazminatın bir bölümünü teşkil eder. Bu bakımdan BK'nun 43. maddesine göre tazminatın miktarı tayin edilirken işleyecek faizin de gözönünde tutulması gerekir. Bu durum ve tazminat hesaplarının ileriye yönelik ihtimallere dayanması gibi hussular dikkate alınıp maluliyet oranıyla uygnu bir miktara hükmedilebilmesi için hakkaniyetin gerektirdiği bir oranda maddi tazminattan indirim yapılması gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, 14.1.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.