 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1991/10830
K: 1992/9363
T: 08.04.1992
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, kötüniyet ve manevi tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Davacının ileri sürdüğü ve mahkemenin gerekçesine esas aldığı, işverenin bir grup işçiyi birlikte ve toptan aynı tarihte işten çıkarması, işçinin çalıştığı iş, fesih tarihinin işçinin aleyhine sonuç doğuracak şekilde tespiti, emeklilik durumunun Sosyal Sigortalar Kurumundan sorulmadan işlem yapılması, fesih keyfiyetinin İş ve İşçi Bulma Kurumu'na bildirilmemiş olması ve işçinin hizmetinden yeterince yararlanılmadığı gibi soyut kavramlara dayanılarak iş akdini feshinde işverenin kötü niyetli olduğunun kabulünde isabet yoktur. Aksine, olayın cereyan şekli ve dosya içeriğinden, bir Kamu Kuruluşu olan işverenin zarar etmesi nedeniyle işçi tensikatı yoluna gitmek zorunda kaldığı ve bunun için de öncelikle işçileri mağdur etmemek için emeklilik hakkını kazanmış olanların işine son verdiği anlaşılmaktadır. Bu işlemin kötüniyeti oluşturmayacağının, bunun sonucu olarak da, davacının kötüniyet tazminatı isteme hakkı bulunmadığının kabulü gerekir. Böyle olunca, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmelidir.
2 - İş aktinin feshi üzerine SSK'na başvurarak yaşlılık aylığı bağlatan, böylece emeklilik durumunu gerçekleştiren davacı işçi için işverenin fesih yazısında "emekliliğe hak kazandığınızın tespit edildiği ve esasen hizmetinizden yeterince yararlanılmadığından... iş aktiniz feshedilmiştir" sözlerinin kullanılmış olması manevi tazminat verilmesi için yeterli bir sebep değildir. Manevi tazminatı gerçekleştirecek başka bir yön de bulunmamaktadır. O halde, manevi tazminat isteğinin de reddi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 8.4.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.