 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/9694
K: 1990/9258
T: 11.09.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) adına avukatları İsmail ve Abdi ile, 1 - Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına avukat Ayla, 2 - Yeni Oleyiş Sendikası, 3 - Tursan-İş Sendikası, 4 - Tolayiş Sendikası adına avukat İsmail, 5 - Usaş Uçak Servisi Genel Müdürlüğü aralarındaki dava hakkında, (İstanbul 3. İş Mahkemesi)nden verilen 18.4.1990 günlü ve 302/7.D.İş sayılı kararın Dairenin 12.7.1990 günlü ve 8144/8219 sayılı ilamile bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı avukatınca kararın tavzihi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : İstanbul 3. İş Mahkemesi'nin işkolunun tesbitiyle ilgili (18.4.1990) gün ve 302/7 sayılı kararının, davacı Hava-İş Sendikası vekilinin temyizi üzerine dairemizce yapılan incelemesi sonunda, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4. maddesi uyarınca verilen bozma ve uyuşmazlığın kesin karara bağlanmasına ilişkin 12.77.1990 gün ve 8144/8219 sayılı kararına karşı mezkur davanın davacısı Hava-İş Sendikası tarafından 6.8.1990 tarihli dilekçe ile, Yargıtay'ın, mahkeme kararını bozduktan sonra, ayrıca uyuşmazlık hakkında kendisinin karar veremeyeceği, Sendikalar Kanununun 4. maddesinin "kararın temyiz edilmesi halinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar" ifadesinden bu anlamın çıkarılamayacağı, belirtilen şekilde hüküm tesisinin maddi hataya müstenid olduğu ileri sürülerek, bu hatanın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Gerçekten dilekçede de belirtildiği üzere, 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 8. maddesinin son fıkrası hükmünce İş Mahkemelerinden verilen kararlar Yargıtay'ca incelenip, karara bağlanmasından sonra, Yargıtay'ın bu kararına karşı karar düzeltme istenemez. Ancak dilekçe sahibi, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4. maddesinin uygulamasında maddi hataya düşülmüş olduğunu ileri sürerek, bu hatanın düzeltilmesi istemiştir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4. maddesindeki ".... Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar" cümlesindeki "kesin" sözcüğü; onama veya bozma kararının kesin olduğunu, bozma halinde mahkemenin bozmaya aynen uyacağını, direnme kararı veremeyeceğini de ifade eder.
Uyuşmazlığın kesin olarak karara bağlanacağı sözleri de, Yargıtay'ın kararının bozmayı gerektirmesi ve fakat tahkiki icabettiren bir hususun bulunmaması, delillerin uyuşmazlığın çözümü için yeterli olması halinde bozma kararı verip, dosyayı yerel mahkemeye göndermeksizin, uyuşmazlığın kendisinin kesin olarak karara bağlayacağını gösterir. Hükmün gerekçesinde yer alan "... kararın temyizi halinde Yargıtay'ın sorunu süratle ve kendisinin çözümlemesi de öngörülmüştür" sözlerinden de yasa koyucunun amacının bu yolda olduğu anlaşılır. Daire içtihatları ve öğretideki görüşler de aynı doğrultudadır. Bu itibarla söz konusu Yargıtay kararının tesisinde 2821 sayılı Sendikalar Kanunun 4. maddesinin uygulamasıyla ilgili herhangi bir hata bulunmamaktadır.
O halde maddi hataya dayanan karar düzeltme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle maddi hataya dayanan karar düzeltme isteminin REDDİNE, 11.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.