 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/7801
K: 1990/10563
T: 23.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iş kazasında doğan maddi ve manevi zararın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Bilirkişi tazminat hesabında, aktif dönemle ilgili zararın olay tarihi ile rapor tarihi arasındaki kısmını bilinen ücrete göre (işlemiş tazminat), rapor tarihinden sonraki kısmı ise (işleyecek tazminat) şeklinde belirlemiş ve gelir ortalamasının tespitinde olay tarihi ile rapor tarihi arasındaki geliri hesaba dahil etmemiş, bu süreye ait tazminatı iskontoya da tabi tutmamıştır. Rapor tarihinden sonraki tazminatı ise rapor tarihi itibariyle, pasif dönem zararında pasif dönem süresi itibariyle iskontolaştırmıştır.
Ancak, bu tür olaylarda tazminat hakkı genelde iş kazasının meydana geldiği tarihte doğar ve tazminata esas zarar miktarı işçinin olay tarihindeki geliri faal ömür süresi içinde belirli bir oranda artırılarak tesbit edilir. Peşin ve toptan ödemenin söz konusu olduğu halde de tazminatın peşin sermaye değerinin saptanması gerekir. Zararın olay tarihine göre tesbit edilmesi ve hükmün olay tarihi itibariyle kurulması sebebiyle tazminatın peşin sermayeye çevrilmesinde de olay tarihinin dikkate alınması icap eder.
Haksız fiil (veya akte aykırılık) sebebiyle hüküm altına alınan tazminata istek halinde, temerrüde düşürme şartı aranmaksızın olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi kuralı da tazminatın olay tarihi itibariyle sermayeleştirilmesini zaruri kılar. Aksi halde olay tarihi itibariyle gerçekleşmemiş, muacceliyeti ileri bir tarihte söz konusu olabilecek bir tazminat alacağı için geriye gidilerek olay tarihinden faiz yürütülmüş olur ki, bu doğru olmaz.
Öte yandan bu tür tazminat hesapları genelde ihtimali verilere dayanır. Bu ihtimali yön olay tarihinden sonraki durumlarda her zaman için söz konusudur. Olay tarihi ile rapor (veya hüküm) tarihi arasında ücretin tesbit edilebilir olması onun ihtimali olma niteliğini değiştirmez.
Bu hususlar dikkate alınmadan yapılan tazminat hesabına göre hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
3 - Mükerrer yararlanmaya yer verilmesi için hüküm tarihinden sonra yürürlüğe giren katsayı nedeniyle sigorta gelirindeki artışın da indirilmesi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 23.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.