 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/6424
K: 1990/7006
T: 08.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : ... İşverenleri Sendikası Adına Avukat M.T. ile, 1 - R.C., M.Ş., R., Y.D., İ.Y., O.K. VE C.T. adına Avukat S.T. arasındaki dava hakkında; Kocaeli 1. İş Mahkemesi'nden verilen 30.4.1990 günlü ve 53/76 sayılı hüküm, duruşmalı olarak davacı avukatınca temyiz edilmiş ise de; duruşma isteğinin mahiyetine göre reddine ve incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının REDDİ ile, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONAYLANMASINA, 8.6.1990 gününde oybirliği ile karar verildi.
İş Mahkemesi Kararı
Yargıtay Mahkemesine Konu Olan İş Mahkemesi'nin Kararı Aşağıdadır:
DAVA : ... Lastik Sanayii A.Ş.'nin ...'de kurulu bulunan Fabrikası'nda çalışan işçilerin 20 Mart 1990 tarihinden itibaren uygulamakta oldukları eylemin kanunsuz grev olduğunun tespiti ile dava sonuçlanıncaya kadar ihtiyatti tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesi istenmiştir.. İşveren Sendikası vekili, 23.03.1990 tarihli dava dilekçesi ile işyerinde 20 Mart 1990 tarihinden itibaren davalıların uygulamakta oldukları eylemin kanunsuz grev olduğunun tespiti ile dava sonuçlanıncaya değin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına karar verilmesini istemekle, yapılan açık yargılama sonucunda gereği düşünüldü:
KARAR : Davalı işçilerin (A) Sendikası'na başvurarak mahkemede temsil edilmelerini istemişler, (A) Sendikası avukatı S.T. işçiler adına duruşmaya girerek eylemin kanunsuz grev sayılamayacağını, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İşveren Sendikası vekili 23.3.1990 günlü dilekçesi ile tüm işçilerin işi bırakmaları nedeni ile işyerinde meydana gelen zararın tesbitini istemiş, 2. İş 1990/11 Esas Sayılı değişik işler dosyası üzerinde (C) İşyerinde aynı gün keşif yapılmıştır.
Dava dilekçesi, ekli belgeler, 23.3.1990 tarihinde fabrikada yapılan delil tesbiti sonucu aynı günlü keşif tutanağı, dosyadaki diğer tüm belgeler bir bütün olarak incelendiğinde 1.1.1988-31.12.1989 dönemine ait TİS'nin sona ermesi üzerine 1.1.1990 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek TİS için taraflar arasında başlayan görüşmelerin uyuşmazlıkla sonuçlandığı, Sendika'nın (B) Lastik Fabrikası'nda ve (C) Lastik Fabrikası'nda (eski adıyla...) uygulamak üzere 26 Şubat 1990 günü Sendika'nın grev kararı aldığı, İşveren Sendikası'nın da 1 Mart 1990 tarihinde Lokavt kararı alldığı, daha sonra sendika'nın (B) 'de grev kararının 2 Nisan 1990 tarihinde (C) ise 24 Nisan 1990 tarihinde fiilen uygulamaya koymak üzere karar aldığı, (B)'de 2 Nisan 1990 tarihinde (C)'de 24 Nisan 1990 tarihinde fiilen yasal grevin uygulanmaya konulduğu, 1989 Aralık ayında sona erecek toplu iş sözleşmesinin henüz sona ermeden bu tarihte işçilerin almakta oldukları ücretlerin artan enflasyon nedeni ile geçimlerinin zorlaşması üzerine işveren tarafından kendilerine maddi yardım yapılması için Sendika'nın işveren nezdinde girişimde bulunduğu, ve Sendika'nın 1989 yılı Ekim ayı içerisinde taksitle bir partide 250'şer bin diğer partide 500'er bin TL. olmak üzere 750.000 TL'nin paranın ödendiği, bu paranın borç olarak mı ödendiği yoksa morali bozulan işçilerin verimi artırmak ve düzenli çalışmalarını sağlamak amacı ile işveren tarafından bir yardım olarak mı verildiği konusunda yazılı belge yoktur.
Ancak Sendika Genel Başkanı 10.10.1989 tarihinde üyelere duyurulan duyuruya göre işçilere ödenen 750.000 TL'nin (meselenin muhasebeleşmesi toplu iş sözleşmesinin grevli veya grevsiz imzalandığı tarihte gerçekleşecektir.) biçiminde yorumlanarak işçilere bilgi verilmiştir.
Hem (B)'de hemde (C)'de uygulanan toplu iş sözleşmesinin 25. maddesine göre her ayın ücretli ayın 7'sinde ödenmekte, daha önce tahakkuk eden 15 günlük ücretin ise avans olarak ayın 20'sinde ödenmesi gerekmektedir.
İşveren 7 Mart 1990 tarihinde bir önceki Şubat ayına ait ücreti ödedikten sonra 9 Mart 1990 günü iş yerinde işçilere duyurduğu duyuruya göre Ekim ayında işçilere ödenen 750.000 TL'nin bir defada Nisan ayının 7'sinde ücretlerin ödenmesi sırasında kesileceği kararlaşytırılmıştır. İşçiler işverenden aldıkları 750.000 TL. borç olarak verilse bile bunun geri verilmesinin 1990 yılında yeni imzalancak toplu iş sözleşmesinin yürürlüğe girmesinden sonra ödeneceği bilincindedirler. İşveren tek taraflı olarak bir defada alacağını ani bir karar ile işçilerden ücretlerden kesilmek suretiyle tahsili cihetine gitmesi önce işçilerde bir huzursuzluk yaratmıştır. 20 Mart 1990 günü tahakkuk etmiş 15 günlük ücretlerinin avans olarak verilmesi için işbaşı yapmak üzere işe geldiklerinde avansın ödenmeyeceğinin işçilere bildirilmesi üzerine işçiler 20 Mart 1990 günü sabah saat 8 vardiyasından itibaren işbaşı yapmamışlardır. Daha sonraki vardiyaya gelen işçilerde işbaşı yapmamışlardır. (B)'de yaklaşık 750 işçi, (C)'de yaklaşık 1250 işçi çalışmakta olup, tamamı her gün her vardiya işyerine gelerek avans ödenmesini beklemişler, avans ödenmeyince işyerinin dışınada çıkmamışlardır. 23. 3.1990/Cuma günü yerinde zarar tesbiti için keşif yapıldığında işçilerin topluca yemekhanede - fabrika bahçesinde bekledikleri, ve üç günden bu yana işbaşı yapmadıkları gibi evlerine de gitmedikleri uykusuz bir şekilde işyerinde bekledikleri görülmüştür.
23.3.1990 günü işverenin toplu iş sözleşmesinin 25. maddesine göre işçilerin tahakkuk etmiş ücretlerini avans olarak ödemesi gerektiği ve bu avansı ödeyeceğini işçilere duyurulması halinde işçilerin işbaşı yapmaları aksi halde eylemlerinin durdurulmasına ve Fabrika dışına çıkarılmasına tensiben tedbir kararı verilmiştir.
Şartlı tedbir kararının verildiği 23.3.1990/Cuma günü İşveren Sendikası yetkilileri avansı ödeyeceğini işçilere duyurarak taahhüt etmişlerdir. ve işçilerde 24.3.1990/Cumartesi günü işbaşı yapmışlardır. Yine işveren işçilere ödediği 750.000 TL alacağını da yeni TİS imzalanıncaya kadar tahsili cihetine gitmeyeceğini işçilere duyurmuş, 26.3.1990/ Pazartesi gününden itibaren işçilerin 15 günlük avansları ödenmiş, 7 Nisan 1990 gününde de ücretleri tam olarak ödenmiştir. Gerek (B) gerekse (C) Lastik Fabrikası'nda 20 Mardt 19890 günü işçilere 15 günlük ücretlerinin ödenmemesi üzerine işçilerin işi bıraktıkları, Türkiye genelinde güçlü lastik fabrikası olan her iki Fabrika'da da Milyarlar değerinde hammaddenin tezgahlar üzerinde bırakıldığı hakimliğimizce görülmüş, ve zarar tesbiti nedeni ile bilirkişi makine mühendisi A.Y.'nin 28.3.1990 tarihli raporundan anlaşılmıştır.
Bin işçiye yaklaşık 250.000 TL. avans ödenmesi 250.000.000 TL. tutarındadır. Oysa işveren işçilerin avansını ödemiyerek işçilerin işi bırakmaları üzerine tezgahlarda işlenmek üzere milyarlar değerinde hammeddenin beklediğini bu şekilde zararın meydana gelmesinde ve zararın artmasında işverenin sebebiyeti olduğu kabul edilmiştir. Ancak şartlı tedbirkararı üzerine işçilerin 24 Mart 1990 Cumartesi günü işbaşı yapmaları üzerine tezgahlarda bekleyen hammeddenin işlenmesi neticesi tezgahlardaki hamaddenin heba olması önlenmiştir.
İşveren toplu iş sözleşmesinin 25. maddesine göre edimini yerine getirmiyerek keza işçilere Ekim ayında ödenen 750.000 TL paranın bir defada işçilerin ücretinden kesilmek istenilmesi işçiler üzerinde olumsuz olumsuz etki yapmıştır. ve işçilerin işi bırakmalarına sebebiyet verilmiştir. İşveren işçisine karşı şevkkatli ve adaletli davranmamıştır. İşi bırakan tüm işçilerin hasım gösterilmesi gerektiği halde sadece (B)'de 6 işçi, (C)'de 7 işçi hasım gösterilmişltir.
İşçilerin 4 gün işi bırakmaları kanunsuz grev sayılması halinde işverenin tüm işçilerin iş aktini tazminatsız fesih etme hakkını doğuracaktır. Ücretinde yasal süre içerisinde ve TİS hükümlerine göre ödenmesi işçilerin iş aktini fesh etme ve kıdem tazminatını isteme hakkını doğuracaktır. Ücretin ödenmemesi makul ölçülerde - iyi niyet veya mali imkansızlıklar nedeni ile gerçekleşmesi halinde işçilerin topluca işi bırakmaları yasal olarak tasvip görmez ise de bu davada işverenin mali imkansızlığı giderek iyi niyeti bulunmadığından kendisi tedbirsizce hareket ettiğinden karar - uygulaması ve davrranışı ile işçinin işi bırakmasına sebebiyet vermiştir. İşi her an iş yerinde hazır beklemiştir, işyerini terk etmemiştir. Avansın ödendiğinde veya ödeneceğinin kabul edilmesi halinde işbaşı yapmaya hazır vaziyette iş yerinde beklemektedir. Bu davanın ve uyuşmazlığın kendine özgü özel koşulları ve durumu vardır. Genel Hukuk ilkeleri içerisinde tüm işçilerin ve davalı gösterilen işçilerin eylemlerinin sonucu itibariyle kanunsuz grev sayılamayacağı kabul edilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle yerinde görülmeyen davanın REDDİNE .... Yargıtay yolu açık olmak üzere İşveren Sendikası vekilleri Av. U.K., Av. A.P. davalı işçilerin ve (A) Sendikası Avukatı S.T.'nin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı
KARAR VE SONUÇ : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının REDDİ ile, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONAYLANMASINA, gününde 8.6.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. @