 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/5500
K: 1990/7218
T: 12.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki iş kazasından doğan maddi tazminatın ödetilmesi davacının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacı'nın kocası 22.2.1984 tarihinde iş kazası sonucu ölmüştür. Davacı 18.2.1985 tarihinde açtığı dava ile fazlaya ait hakkını saklı tutarak 500.000.- TL maddi tazminat istemiştir. 28.4.1989 tarihli bilirkişi raporunda o tarihe göre gerçekleşen sigorta gelirlerinin tenzilinden sonra maddi tazminatı 14.211.617.- TL bulmuştur. Davacı vekili 14.4.1989 tarihli dilekçesinin not kısmında ek dava açtıklarında lehte tüm gelişmelerden doğacak haklarını saklı tuttuğunu bildirmiş ve 18.5.1989 tarihli oturumda da rapora karşı bir diyeceği olmadığını söylemiştir. Dava, aynı gün 18.5.1989 tarihinde karara bağlanmıştır. Kararda davacının hak kazandığı tazminat miktarı 14.221.617.- TL olarak gösterilmiş ve istekle bağlı kalınarak bunun 500.000.- TL'siyle hüküm kurulmuştur. Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay'ca onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Davacı bu dava ile önceki davada tespit olunan miktardan 500.000.- TL'yi tenzil ederek bakiyesini istemiş, ayrıca sonradan yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesinden söz ederek fazlaya ait hakkını saklı tutmak suretiyle 2.000.000.- TL daha ilavesiyle toplam 15.711.617.- TL talep etmiştir. Mahkemece sonradan yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesi dikkate alınmak suretiyle yeniden hesap yaptırılmış ve gerekli indirimlerden sonra maddi tazminat 141.493.569.- TL bulunmuş ve bunun taleple bağlı kalınarak 15.711.032.- TL'sine karar verilmiştir.
Her ne kadar davacı önceki davada verdiği 14.4.1989 tarihli dilekçesinde sonraki gelişmelerden doğacak haklarını saklı tuttuğunu bildirmiş ise de, bilinmeyen konularda fazlaya ait hakkın saklı tutulması söz konusu olmaz. Esasen davacı vekili o davanın son oturumda rapora karşı bir diyeceği olmadığını bildirmiş ve mahkemece de tazminat miktarı tesis olunan kararda açıkça vurgulanmıştır. Böylece davalı yönünden o davada tespit edilen miktar itibariyle usuli kazanılmış hak olmuştur. Bu durumda artık önceki davada hüküm kuruluncaya kadar mevcut olmayan ve mahkeme kararından sonra imzalanan toplu iş sözleşmesi dikkate alınarak yeniden tazminat hesabı yapılması haklı görülemez.
O halde bu davada sadece 13.711.032.- TL'ye kadar karar vermek, fazlaya ait isteği reddetmek gerekir. Daire'mizin ve Hukuk Genel Kurulu'nun kararları bu yöndedir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 12.6.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.