 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/14468
K: 1991/7639
T: 29.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı ihbar ve kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır. Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Dosyadaki işverene ait yazı ve belgelerde davacının Ocak 1988 ayından itibaren akdin feshi tarihi olan 15.9.1988 tarihine kadar sürekli olarak istirahat olduğu ve son istirahatli olduğu süre içinde de mesleği ile ilgili olarak başka bir işverene ait işyerinde çalıştığı belirtilmiştir. Gerçekten bu bilgilere göre davacının 1988 yılının Ocak, Nisan, Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında toplam olarak takriben 105 gün istirahatli olduğu görülmektedir. Davacının belirli ve sürekli bir hastalığa musap olduğu da ileri sürülmemiştir. Davalı tanıklarının sözlerinden davacının istirahatli olduğu sürede başkta bir işyerinde çalıştığı da anlaşılmaktadır. Esasen bu çalışması mahkemenin de zımmi kabulündedir. Bütün bu durumlar birlikte değerlendirildiğinde davacının bu davranışlarının doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlar olduğunun kabulü gerekir. böyle olunca işveren bildirimsiz ve tazmintasız fesihte haklı olup davacı ihbar ve kıdem tazminatı isteyemez. Bunun için kanunda açık bir hüküm olması gerekmez. Olayı İş kanunun 17. maddesi hükümlerine göre inceleyip değerlendirmek icabeder. Her ne kadar benzer bir olayda ihbar ve kıdem tazminatının kabulüne ilişkin olarak verilmiş bir karar onanmış ise de her olay kendi özel koşulları içinde değerlendirileceğinden bu dava için emsal gösterilemez.
O halde davanın reddine karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.