 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/14256
K: 1991/7381
T: 09.04.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı maaş alacağı ile kıdem tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle; dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : 1 - Davacı ; iş aktinin işverenin 20.7.1989 tarihli feshine dayanarak sözleşme bakiyesi ücretleri ile kıdem tazminatı istemiştir.
Mahkeme, gerçekleşip ödenmeyen ücret ile sözleşmedeki 36 aylık maaş tutarını cezai şart olarak hüküm altına almıştır. Belirtmek gerekirki, her ne kadar davacı 20.7.1989 tarihli yazıyla davacının 6.7.1989 gününe kadar aldığı rapor sonunda görevine dönmediğinden bahisle 19.7.1989 günü itibariyle İş Kanununun 17/II. bendinin (f) fıkrası uyarınca iş akti feshedilmiş ise de, davacı 7.7.1989 gününden başlamak üzere 7 günlük 16.7.1989 tarihinden başlamak üzere 10 günlük raporları ibraz edilinceye kadar işe son verme işlemi durdurulmuş ve bu husus davacıya tebliğ edilmiştir. Sonradan bu raporlar ibraz edilmiş ve davacı bundan sonra da 26.7.1989 tarihinden geçerli olmak üzere 10 günlük bir rapor daha almıştır. Böylece peşpeşe alınan raporların süresi 5.8.1989 tarihinde kadar devam etmiş rapor bitimini takip eden tatil günleride geçtikten sonra 7.8.1989 tarihinden itibaren de işine gelmemiş ve gelmediği günler için bir mazeret de ileri sürmemiş rapor da ibraz etmemiştir. Devamsızlığı devam etmekte iken işverenin 21.8.1989 tarihli yazısında görüldüğü üzere 20.7.1989 tarihli fesih işleminin durdurulmasından sonra işverene devamlı surette dilekçe vermek ve rapor ibraz etmek suretiyle 20.7.1989 tarihli feshin kaldırılmış ve hizmet aktinin devam etmek suretiyle dilekçe vermek ve rapor ibraz etmek suretiyle 20.7.1989 tarihli feshin kaldırılmış ve hizmet aktinin devam etmekte bulunmuş olması keyfiyeti kendisinin de kabulündedir. Böylece olunca davacının hizmet aktinin 20.7.1989 tarihinde feshedildiği iddiası yerinde görülemez. Bu durumda uyuşmazlığın 21.8.1989 fesih sebebi çerçevesinde inceleyip çözmek gerekir. Az önce açıklandığı üzere rapor bitimi olan 7.8.1989 tarihinden sonra davacının haklı bir neden olmaksızın ve işverenden izin almaksızın 21.8.1989 tarihinde kadar işine devam etmediği anlaşılmaktadır. Bu bakımdan davalı hizmet aktini fesihte haklıdır. Bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir.
2 - Tahakkuk ettirilip ödenmeyen 1.500.000 lira ücretin tahsiline karar verilmesi doğrudur.
SONUÇ : Temyiz olunan hükmün birinci bentte gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 9.4.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.