 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/13887
K: 1990/14204
T: 21.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Kenan G. adına Avukat Vehbi ile, Tez Koop-İş Sendikası Genel Başkanlığı adına Avukat Muzaffer ve Ertuğ aralarındaki dava hakkında, (Ankara 6. İş Mahkemesi)nden verilen 26.11.1990 günlü ve 2480/2350 sayılı hüküm davacı avukatınca temyiz edilmekle; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, Sendika Olağan Genel Kurulunun 2.12.1989 tarihli toplantısında Sendika Genel Başkanlığına seçilmiştir. Sendika Genel Yönetim kurulunca, genel disiplin kuruluna sevki üzerine genel disiplin kurulunun 30.8.1990 tarihli kararıyla ilk yapılacak olağan genel kurula kadar görevden uzaklaştırılmasına karar verilmiştir.
Davacı, sözü edilen disiplin kurulu kararının iptalini istemiştir.
Mahkemece, bu tür kararların sendika genel kurulunca incelenebileceğinden ve bu aşamada mahkemeye dava açılamayacağından bahisle isteğin reddine karar verilmiştir.
Gerçekten, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 18. maddesine göre; disiplin kurulu, sendika veya konfederasyonun tüzüğüne, amaç ve ilkelerine aykırı hareket ettiği ileri sürülen üyeleri hakkında soruşturma yaparak, üyelikten çıkarma dışındaki tüzüğünde gösterilen disiplin cezalarını verir ve sonucunu genel kurula ve diğer ilgililere bildirir.
Sendika ana tüzüğünün 24. maddesinin (d) fıkrasında da; doğrudan genel yönetim kurulunca, genel disiplin kuruluna sevk edilenler hakkında genel disiplin kurulunun oyları, kınama, görevden geçici olarak uzaklaştırma veya kesin ihraç kararı verebileceği öngörülmüş, bunun ikinci paragrafında da, genel yönetim kurulunun görevden geçici olarak uzaklaştırma cezası verilenlerle kesin ihraç edilenleri ilk yapılacak genel kurula kadar görevden uzaklaştırabileceği belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere; tüzük hükümlerine göre, disiplin kurulunca yöneticiler geçici olarak işten el çektirilebileceklerdir. Ancak belirtmek gerekir ki, geçicilik kavramı anlamına uygun düşecek kısa bir süreyi ifade eder. Somut olayda, sendika olağan genel kurulunun toplanacağı Aralık-1992 tarihine kadar geçecek olan süreyi, bu anlamda geçici bir süre olarak kabul etmek mümkün değildir. Bu itibarla, tüzükte belirli bir süre gösterilmemiş olsa dahi "geçici" sözcüğünün anlamına uygun düşecek bir şekilde geçici işten el çektirme süresinin belirtilmiş bulunması ve olağan genel kurul toplantısının uzak bir tarihte olması halinde de olağanüstü genel kurulunun toplantıya çağrılması ve konunun orada görüşülüp bir karara bağlanması gerekirdi. Olayda disiplin kurulu kararında geçeci süre belirtilmemiş olduğu gibi akabinde genel yönetim kurulunca olağanüstü genel kurulu toplantıya da çağrılmamıştır. Bu durumda, davacının Aralık - 1992 tarihine kadar, yani normal görev süresinin bitimine kadar görevden uzaklaştırılması sonucunu doğuracak biçimde verilen disiplin kurulu kararının yasa ve tüzük hükümlerine uygun olduğundan söz edilemez. Böyle olunca anılan disiplin kurulu kararının iptaline karar vermek gerekir. Daha önce verilmiş olan kararlar Dairenin yerleşmiş görüşünü yansıtmamaktadır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 21.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.