 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/12865
K: 1990/13829
T: 14.12.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Celam adına Avukat Erdinç il Selüloz İş Sendikası adına avukat Şinasi aralarındaki dava hakkında (Kocaeli 2. İş Mahkemesi)nden verilen 15.11.1990 günlü ve 102/356 sayılı hüküm davacı avukatınca temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüld:
KARAR : Davacı, 26.8.1989 tarihinde yapılan Şube Genel Kurul Toplantısında Şube Başkanlığına seçilmiştir. 23,24 Aralık 1989 tarihinde Sendika Olağan Genel Kurulu yapılmıştır. 17.4.1990 tarihinde Sendika Yönetim Kurulunca davacıya isnat edilen bir eylemden dolayı geçici olarak el çektirme cezası verilmesi talebiyle Sendika Disiplin Kuruluna sevkedilmiştir. Sendika Disiplin Kurulu da 19.4.1990 tarihli kararıyla Sendika Ana Tüzüğünün 25. maddesi uyarınca tedbir niteliğinde olmak üzere geçici olarak işten el çektirme cezası vermiş ve durumu davacıya ve sendika Genel Başkanlığına Sendika Genel Kuruluna sunulmak üzere bildirmiştir.
Davacı, bu dava ile hem Yönetim Kurulu Kararının ve hem de Merkez Disiplin Kurulunun kararının iptaline karar verilmesini istemiştir. Bu istekte bulunurken Genel Merkez Genel Kurulunun Aralık 1992 tarihinde toplanacağını, geçici olarak işten el çektirme cezasının ise, tedbir niteliğinde ve geçici olmasının asıl olduğunu oysa, bu kararın geçici değil daimi olarak işten el çektirme niteliğinde bulunduğunu sendika yöneticiliği haklarının dolaylı olarak haketmedilmiş bulunduğunu, bunun ise yasalara aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
Gerçekten, Sendika Ana Tüzüğünün 21. maddesinin 24. fıkrasına göre, Yönetim Kurulunun kanuna, genel kurul kararlarına, tüzük ve yönetmelik hükümlerine aykırı hareket eden yöneticilere disiplin kurulu kararı ile tedbir niteliğinde geçic olarak işten el çektirilmesi için disiplin kurulu kararı ile tedbir niteliğinde geçici olarak işten el çektirilmesi için disiplin kuruluna sevk edebileceği, aynı Tüzüğün 25. maddesine göre de Disiplin Kurulunun geçici olarak işten el çektirme cezası verebileceği ve sonucunu Genel Kurula ve diğer ilgililere bildireceği öngörülmüştür. 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 18. maddesinde de disiplin kurulunun üyelikten çıkarma dışındaki Tüzüğünde gösterilen disiplin cezalarını verip sonucu Genel Kurulunun toplanacağı Aralık 1992 tarihine kadar geçecek olan süreyi geçici bir süre olarak kabul etmek mümkün değildir. Bu itibarla, tüzükte belirli bir süre gösterilmemiş olsa dahi "geçici" sözcüğünün anlamına uygun düşecek bir biçimde disiplin kurulu kararında bu sürenin belirtilmiş olması gerekirdi. Oysa bir süre gösterilmemiştir. Bu durumda Disiplin Kurulu Kararının yasaya ve Ana Tüzüğe uygun olduğundan söz edilemez. Böyle olunca anılan disiplin kurulu kararının iptaline karar verilmelidir. Daha önce verilmiş kararlar dairenin yerleşmiş görüşünü yansıtmamaktadır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 14.12.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.