 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/12108
K: 1990/12453
T: 27.11.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, hastalığının meslek hastalığı olduğunun tesbitine, maluliyet oranının saptanmasına, gelir bağlanmasına ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, istek gibi karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davalılar avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı kendisinde akut inferiar myokard entarktüsü hastalığının tespit edildiğini, bu hastalığın çalıştığı davalı MKE. Kurumuna ve S.S.Kurumu'nu hasım göstermek suretiyle açtığı davada bu hastalığın meslekhastalığı olduğunun tesbitine, maluliyet oranının saptanmasına, gelir bağlanmasına ve manevi tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece S.S.Kurumu Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi'nden verilen rapora dayanılarak istek gibi karar verilmiştir.
Gerçekten işin yürütüm şartları yüzünden meydana gelen hastalık ve arıza halleri meslek hastalığı sayılır. Nitekim 506 sayılı S.S.K'nun 11. maddesinde ve Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'nün 62. maddesinde meslek hastalığı sigortalının çalıştırıldığı işin niteliğine göre tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici ve sürekli hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleri olarak tanımlanmıştır. Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü'nde de meslek hastalıkları hastalığı meydana getiren zararlı olayların gruplarına göre 5 listede toplanmış ve listelerde hangi hastalıkların meslek hastalığı sayıldığı gösterilmiştir. Öte yandan 506 sayılı SSK'nun 11. maddesinin son fıkrasında, bu kanuna göre tesbit edilmiş hastalıklar listeleri dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması üzerine çıkabilecek uyuşmazlıkların SS. Yüksek Sağlık Kurulu'nca karara bağlanacağı hükme bağlanmıştır.
Şu durumda, davacı tesbit edilen (akut inferior myokard infarktüsü)nün meslek hastalığı sayılıp sayılamayacağı hususunun sözü edilen Kanun ve Tüzük hükümleri uyarınca S.Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu aracılığıyla inceleme yaptırılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekir. Kanun'un öngördüğü buyurucu nitelikteki bu hükme uyulmadan hastane raporuna göre yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,27.11.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.