 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/11395
K: 1991/2560
T: 19.02.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ihbar, kıdem ve haksız fesih tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi, içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı 1986 yılında işe alınmış ve kendisiyle 1.1.1987 tarihinde mali hükümleri 31.12.1987 tarihine kadar geçerli olan bir sözleşme yapılmış, 1.1.1988 tarihinde yine mali hükümleri 31.12.1988 tarihine kadar geçerli olmak üzere sözleşme yenilenmiştir. Dosyada bundan başka bir sözleşmeye rastlanmamıştır. Davacı belirtilen tarihten sonrada çalışmasını sürdürmüş, 8.1.1990 tarihine iş akti bazı sebeplerle sürülmek suretiyle İş Kanunu'nun 17. maddesinin II. bend hükümlerine göre fesh edilmiştir. İşveren feshe dayanak olarak denetim raporunu göstermiştir. Gerçekten denetim raporunda davacının görevini ifiade bazı aksaklıklarının ve düzensizliklerinin mevcudiyetine değinilmiştir. Davacı denetim raporunda belirtilen hususların gerçeğe uymadığını gerçeğe ispat edebilmiş değildir. Ancak çıkarmaya neden gösterilen hususların İş Kanunu'nun 17/II. maddelerine giren hallerde olduğunu kesin olarak söylemek mümkün değildir. Böyle olunca davacının ihbar ve kıdem tazminatı alması doğrudur. Fakat sözleşmedeki 20 aylık ücret tutarındaki tazminatı alabilmesi için yeterli unsurların oluşmadığını kabul etmek gerekir. Bu bakımdan 20 aylık ücret tutarındaki isteğin reddine karar vermek icap eder.
Kaldı ki 20 aylık ücret tutarındaki tazminat, mali hükümleri 1.1.1988-31.12.1988 tarihleri arasını kapsayan ve niteliği itibariyle de 1 yıllık belirli süreli hizmet akti olan sözleşmenin, işçinin ücretinin 20 katı tutarındaki tazminatı öngören maddesinin bu sözleşme süresiyle ve nihayat sukut ile yenilenen müteakip bir yıllık süre ile sınırlı olması, sınırı aşan süre için etkili olmamamsı gerektiği kabul edilmelidir. Davacının hizmet akti 8.1.1990 tarihinde fesh edildiğine göre, bu tarih itibariyle sözleşmesinin alınan hükmünün, olaya uygulanma olanağının, bulunmadığı düşünülmelidir. Davacı sözü edilen tazminatı bu sebepten dolayıda isteyemez.
O halde ücretin 20 katı tutarındaki tazminat isteğinin reddine karar vermek gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA- bozma dışında kalan ihbar ve kıdem tazminatına ilişkin kısmının ONANMASINA- 19.2.1991 gününde oybirliğiyle karar verildi.