Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1990/10132
K: 1990/9595
T: 24.09.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : ... (A) Sendikası adına Avukat ... ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına Avukat ... aralarındaki dava hakkında Ankara 1. İş Mahkemesi'nden verilen 23.8.1990 günlü ve 421/25 D. İş sayılı hüküm duruşmalı olarak davacı avukatınca temyiz edilmiş ise de; işin niteliği itibariyle duruşma isteğinin reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
 
  KARAR : Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 2822 sayılı T.İ.S.G.L.K.'nin 12. maddesine göre bir işkolunda çalışan işçilerin % 10'unun tesbitinde kural olarak bir önceki istatistiğin nazara alınması gerekir ise de, bu mutlak ve mücret olmayıp özellik arzeden durumlarda gerçeğin saptanması bakımından gerekli bilgi ve belgelerinin dikkate alınıp değerlendirilebileceğine davada söz konusu Bakanlık tespitinin, İş müfettişlerince işyerlerinde fiili duruma ve belgelere göre yapılan incelemeler sonunda düzenlenen tutanaklara ve raporlara dayanmasına, bu belgelerin aksi ispat olununcaya kadar geçerli olmasına, aksi de usulen ispat edilmemiş bulunmasına göre davacının temiyz itirazlarının reddi ile ONANMASINA, 24.9.1990 gününde oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi. 
 
KARŞI OY YAZISI
  2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 12. maddesinin 3. fıkrasına göre; bir iş kolunda çalışan işçilerin yüzde onunun tesbitinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayınlanacak istatistikler esas alınır. Bu istatistiklerde belirtilecek işkolundaki işçi sayısı ile bu işkolundaki sendikalara mensup üye sayısı Toplu Sözleşme ve diğer işlemler için istatistik yayımlanıncaya kadar geçerlidir.Yayımından itibaren 15 gün içinde itiraz edilmeyen istatistikler kesinleşir.
  Bu doğrultudaki ana kaide, Temmuz 1990 istatistiğinin tesbitinde Ocak 1990 istatistiğinin nazara alınacağı ve sonradan o işyerlerinden çıkan ve yeniden işe giren işçilerin yeni sendika üyelerinin sayılmasının bu toplam üzerine yapılacağı şeklindedir.
  Bakanlık iş müfettişlerince yaptırılan işyerlerindeki incelemeve raporlar (23.10.1990 ila 3.11.1990 arası) Ocak 1990tarihinde istatistiğin yayımından çok evveldir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu raporları bilerek ve incelemesine esas olarak Ocak 1990 istatistiğini yayımlamıştır. Yayın tarihinden itibaren 15 gün içinde itiraz edilmediği için bu istatistik kesinleşmiştir. Bu kere Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı o tarihte yaptırmış olduğu inceleme ve raporlara dayanarak Temmuz 1990 istatistiğini tesbit ederek , davacı sendikanın % 9,54 ile barajı aşmadığını bildirmiştir.
  Davacı Çelik İş Sendikası, davasında, Bakanlığının Ocak 1990 istatisliği üzere gerekli incelemeleri yapması gerekirken, aksi görüş ile Ocak 1990 istatistiğinden daha önce yaptırılan iş müfettişlerinin raporlarının yanlış değerlendirilmesi sonucu işçi adedi yüzlerinin % 9,54'e indiği şeklindeki kararının iptaline istemektedir. Yapılan iş müfettişi araştırmalarının da doğru olmadığını ve gerçek durumu yansıtmadığını iddia etmektedir. Ocak 1990 istatistiği esas alındığında, işyerinden ayrılan işçilerle işyerine giren ve sendikaya üye olan işçilerin hesaba katılmasında çoğunluğun % 11,42 olarak barajı aştığı ileri sürülmektedir.
  Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesinde verilen raporlar alternatifli olarak sonuca varıp takdiri mahkemeye bırakmıştır. Mahkemenin kesin bir görüş belirtmeyen ve aslında mevcut delillere göre gerçeği de yansıtmayan rapora dayanarak karar vermiş olması doğru değildir. Daha doğru ve gerçeğe uygun bir sonuca varılması için, en azından davacının iddiasının, İstanbu'daki kapanan ve sendika üyesi bulunmadığı bildirilen  işyerlerinin yeniden araştırma ve incelemeye tabi tutulması ve sonucuna göre müfettiş raporlarının değerlendirilmesi yapılarak bir karar verilmesi gerekirdi. Noksan inceleme ve yanlış değerlendirme ile verilen kararın bozulması görüşünde olduğundan sayın çoğunluğun onama kararına katılamıyorum.
 
KARŞI OY YAZISI (2)
  Onama ve karşı oy düşüncelerinin daha iyi anlaşılabilmesi için davanın kısa bir özetini yapmakta yarar görmekteyim.
  Davacı sendika, iddiasında; davalı Bakanlığının 17.1.1990 tarihinde yayımladığı istatisliğinde  işkolunda çalışan toplam işçi sayısını 429.705 ve sendikalarına üye olan işçi sayısını da 46.947 olarak belirtiğini böylece % 10,92 oranında temsil edildiklerinin ilan ve kabul edilmesine rağmen, Bakanlığının bu kez 17.7.1990 tarihli resmi gazete yayımlanan istatistiğinde ise, işkolunda çalışan işçi sayısının 444.003, sendikaların üye sayısının da 42.368 kişi olduğunu ve temsil oranlarının % 9,54 olarak gösterildiğini bu istatistiğin gerçeklere ve hukuka aykırı bulunduğu, 1.1.1990 da üye sayılarının 46.947 kişi olduğunu ve 1.1.1990'dan 30.6.1990 tarihine kadar gelenlerin sayısının 4389, 1.1.1990'dan 30.6.1990 arası sayılarının 50732 bulunduğunu, Bakanlığın işkolunda çalışan işçi sayısının 444.003 olarak saptanmasını doğru olarak kabul etseler bile temsil oranlarının % 11,42 olduğunu söyleyerek davalı Bakanlığın 17.7.1990 tarihinde yayınlanan istatistiğinin kendi sendikaları ile ilgili bulunan bölümünün iptaline karar verilmesini istemiştir.
  Davalı Bakanlık savunmasında, Çelik - İş Sendikasınca İstanbul İlinde bildirilen 12.872 üyesinin 4248'nin gerçek üye olduğunu, geriye kalan 8624 rakamını toplam üye sayısından düşmek suretiyle Temmuz 1990 istatistiğinde Çelik İş Sendikasının üye sayısının 42.368 olarak ilam edildiğini, Ankara 5. İş Mahkemesinde yargılaması yapılan bir dosyada delilleri olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
  Mahkeme, iddia ve savunmayı dinledikten Ankara 5. İş Mahkemesinin 1989/2821 esasına kayıtlı dosyayı celb ettikten sonra dava dosyasını 3 kişilik bilirkişi kuruluna vermiştir. Bilirkişi kurulu düzenledikleri raporlarında;
  "1 - 17 Ocak 1990 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve itiraz edilmeyen Ocak 1990 istatistikleri baz kabul edilip 1.1.1990 - 30.6.1990 döneminde sendikaya yeni üye olan veya ayrılan üyelerinde mahsup edilmesi halinde 1.7.1990 tarihindeki davacı sendika üye sayısı 50.579'dur. Metal işkolundaki toplam 44.003 işçi sayısına göre oranı % 11,39 olup % 10 barajını aşmaktadır.
  2 - Davacı sendikanın Karabük şube başkanı ve arkadaşları tarafından Ankara 5. İş Mahkemesine açılan ve mahkemenin 1989/2821 esasında kayıtlı olup halen derdest bulunan davadaki iş müfettişleri raporu, bilirkişi raporu ve sendika genel başkanının dava delillerinin kabulü dikkate alındığı takdirde 1.1.1990 - 30.6.1990 döneminde sendikaya üye olan veya ayrılan üyelerinde mahsup edilmesi halinde 1.7.1990 tarihindeki davacı sendika üye sayısı 41.955 dir. Metal işkolundaki toplam 444.003 işçi sayısına göre oranı 9.44. olup % 10 barajını aşamamıştır" demişlerdir. Mahkemece bilirkişilerin raporunun 2. bendini benimseyerek davanın reddine karar vermiştir.
  2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanununun 12. maddesi "bir işkolunda çalışan işçilerin % 10'unun tesbitinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca her yıl Ocak ve Temmuz aylarında yayımlanacak istatistikler esas alınır. Yayımından itibaren 15 gün içinde itiraz edilmeyen istatistikler kesinleşir" denilmektedir. Ocak 1990 istatistikleri Bakanlıkça yayınlanmış ve kesinleşmiştir. Bu konuda taraflar arasında bir çekişme yoktur. Kesinleşen bu istatistiğin davalı Bakanlığıda bağlaması yasa gereğidir. Davalı Bakanlıkça delil olarak gösterilen Ankara İş Mahkemesinin 1989/2821 esasında kayıtlı dosya halen derdesttir. Bu dosya hakkında nasıl bir karar verileceğini şimdiden bilmek imkansızdır. Sözü edilen dosyada davacı Çelik - İş Sendikası Karabük Şube Başkanı ve arkadaşları olup davalı ise, Çelik - İş Sendikasıdır. Dava, şube seçimlerinin iptali davasıdır. Davacı sendika başkanı ve arkadaşları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı iş müfettişlerinin istanbul bölgesinde bulunan 67 işyerinde yaptıkları teftişlerinde 5 işyerinin kapalı ve 5'inde de sendika üyesi bulunmadığının saptandığını iddia ederek fazla delege iştiraki ile yapılan seçimlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Adı geçen dosyada davalı bulunan sendikanın başkanı 9.2.1990 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Buna rağmen davaya devam edilmiş iş müfettişlerinin düzenledikleri raporlar celb edilmiş, iddianın tahkiki için dosya bilirkişiye verilmiş ve bilirkişiden rapor alınmıştır.
  Yukarıda da vurgulandığı üzere mahkeme, henüz nasıl bir karar verileceği belli olmayan derdest bulunan bir davadaki bilirkişi raporuna, sendika başkanının kabulüne ve iş müfettişlerince düzenlenen raporlara itibar ederek bu davada hüküm tesis etmiştir. Mahkemenin kesinleşmemiş olan delillere dayanması doğru değildir. Kaldı ki, davacı sendika bunlara itirazda bulunmuş 7 adet delil dosyası ibraz ederek mahkemeden bunların araştırılmasını istemiştir.
  Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının iş müfettişleri Metal İş Koluna Bağlı İstanbul'daki 67 işyerinde teftiş yapmış ve bununla ilgili olarak 16 adet rapor düzenlemişlerdir. Raporların düzenleme tarihleri 23.10.1990 - 3.11.1990'dır. Bu raporlarda teftiş olunan işyerlerinden 5'inin kapalı ve gayrifaal olduğu, 5 işyerinde de Çelik İş'in üyesi olmadığı belirtilmiştir. Bakanlığa sunulan bu raporlar içeriğin Bakalnlıkça hiç dikkate alınmayarak Ocak 1990 istatistiğinde Çelik İş Sendikasının % 10 barajını aştığı ilan ve kabul edilmiştir. Bu raporların Temmuz 1990 istatistiklerinde dikkate alınmasının sebebini anlamak mümkün değildir. Yukarıda vurguladığımız üzere Ocak 1990 istatistikleri ile durum saptanmıştır. İstatistik kesinleşmiştir. Buna tarafların uyması ve itibar etmesi zorunludur. Onama hükmünde de bu kural açıkça belirtilmiştir.
  İş Kanununun 89/son maddesi "iş hayatını izleme, denetleme ve teftişe yetkili memurlar tarafından tutulan tutunaklar aksi sabit oluncaya kadar muteberdir" hükmünü getirmiştir. Ankara 5. İş Mahkemesinin dosyasına konulan 16 müfettiş raporunun doğru olduğu henüz belli değildir. Çünkü bu raporlar dava dosyamızda seçimlerin iptali ile ilgili bir dosyaya ibraz edilmiştir. Bu raporlardaki saptamaların doğru olmadığı, kapanmış ve gayrifaal denilen işyerlerinin açık, hiç üyesi bulunmadığı söylenilen işyerlerinde sendikalarının toplu sözleşmeler yaptıklarını davacı sendika yalnız iddia etmekle kalmamış bunlara ait belgeleri 7 dosya halinde mahkemeye ibraz edilmiştir. Gerçekten Oypaş Otomobil Yedek Parça Sanayii Döküm Sanayii ile yine sendika arasında 7.7.1989 - 6.7.1992, Oğuz Makina Sanayii ile Çelik İş Sendikası arasında, 1.8.1988, 31.7.1991, Altek Dök.M.Sanayii ile Çelik İş Sendikası arasında 1.1.1989 - 31.12.1990 tarihleri arasını kapsayan Toplu Sözleşmeleri yapıldığı dosyay ibraz olunan Toplu İş Sözleşmeleri ile sabittir.
  Kapalı ve gayrıfaal denilen işyerleri gerçekten kapalı mı?  hiç üyesi yok denilen işyerlerinde yapılan ve 1992 yılına kadar uzayan toplu iş sözleşmeleri neyin nesi bunlar araştırılmadan Bakanlığın tesbinin Bakanlık müfettişlerinin raporlarının doğruluğunu kabul etmek yerinde değildir. HUMK.da Mahkemenin evrak üzerinde inceleme yapıp karar vereceğine dair bir hüküm yoktur. İddia ve savunmaların araştırılması ve tahkiki mahkemelerin asıl görevidir. Mahkeme davalı sendikanın iddialarını ve dosyada ibraz ettiği delilleri hiç araştırmamıştır. Bu nedenle belgelerin aksi sabit oluncaya kadar geçerli olduğunu kabul etmek mümkün değildir. İş Mahkemelerinde yargılama usulü şifahi (sözlü) olmasına rağmen deliller ve incelemesi yazılı yardıma usuldeki gibidir. Davacı sendika delilleri hakkında hiçbir araştırma ve inceleme yapılmaksızın hüküm tesis edilmesi ve Bakanlık müfettişlerinin raporlarının aksinin ispat edilmemiş bulunması şeklindeki çoğunluk görüşünü kabul etmek mümkün olmadığından hükmün bozulması gerektiği konusunda olduğumdan onama düşüncesine karşıyım. 
 
 
 
   
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini