 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1989/9862
K: 1989/10081
T: 21.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, ilk davada saklı tuttuğu toplu iş sözleşmesinden doğan bakiye tatil gündelikleri alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1-(...)
2 - Davacı hakkında uygulanacak toplu iş sözleşmesi hükmü, sözleşmenin 25. maddesindedir. Önceki 9 ve 10. dönem toplu iş sözleşmelerinin ve 1.3.1987 ile 28.2.1989 tarihleri arası için yapılan 11. dönem toplu iş sözleşmesinin "normal çalışma süresi" başlıklı 25. maddenin 1. fıkrasında işyerinde haftalık çalışma süresinin 5 gün ve 42,30 saat olduğu ve işçilere bu çalışmaları karşılığı 45 saat üzerinden ücret ödeneceği belirtildikten sonra, 2. fıkrasında vardiyalı işçilere de normal çalışma süresi saklı kalmak kaydı ile haftada 2 gün tatil yaptırılacağı; devamında, ihtiyaç hallerinde işçilere Cumartesi gününe rastlayan akdi tatil günlerinde çalışmaları halinde bunun 2.30 saatlik çalışmalarının normal mesai üzerinden ücret ödeneceği, 2,30 saati aşan çalışma için ise fazla mesai ücreti ödeneceği hükme bağlanmıştır.
Davacının üçlü vardiya usulü ile çalıştığı anlaşılmaktadır. Üçlü vradiyalarda haftanın 6 gününde de çalışıldığında ve kendi akdi tatil gününe rastlayan vardiyasında 7.30 saat çalıştığında tartışma yoktur.
Şu halde, bir çalışma nedeni ile toplu iş sözleşmesinin 25. maddesinin uygulanmasında akdi tatil gününe rastlayan 7.30 saatlik çalışmasının tamamı fazla mesai teşkil etmeyecek; bunun 2,30 saatlik kısmı için normal ücret, 5 saatlik kısmı için fazla mesai ücreti ödencektir.
İşverenin akdi tatil çalışması içinde kalan 2.30 saatlik kısmını fazla mesai olarak değerlendirip fazla mesai ücreti ödediği hususu da çekişmesizdir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ve önceki kısmi davaya ait kararda bu açıkça belirtilmelidir. Şu durumda, bu esaslar çerçevesinde inceleme ve hesap yapılıp sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
Davacının toplu iş sözleşmesinin 62. maddesine dayanması isabetli değildir; zira 62. maddesinde, 25. maddesi hükümlerinin saklı olduğu parantez içinde vurgulandıktan sonra, yasal hafta tatili, bayram ve genel tatil günleri çalışmalarına ilişkin olarak hüküm getirtilmiştir. Bu madde akdi çalışmaları kapsamamaktadır.
Her ne kadar daha önce isteğin bir kısmı için açılan dava sonunda verilen karar, Yargıtayca onanmak suretiyle kesinleşmiş ise de, o davada ilişkin bulunduğu bölüm için ise kesin hüküm ve kesin delil niteliğinde değildir.
Açıklanan nedenlerden dolayı kararın bozulması gerekir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA 21.11.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.