 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1989/7786
K: 1989/7642
T: 06.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
İSTEĞİN ÖZETİ : Karabük İş Mahkemesinden verilen 27/10/1988 tarih 1987/462 Esas 1988/563 Karar sayılı kararın 1475 sayılı İ.K.'nun 14.maddesi 4.fıkrası hükmüne aykırı olduğu iddiasıyla C. Başsavcılığının 20/9/1989 gün ve 23 sayılı yazılarıyla Kanun Yararına temyiz edilerek bozulmasının istenmesi üzerine gereği düşünüldü :
KARAR : 1475 sayılı İK'nin 14. maddesinin 4. fıkrası hükmünce T.C. Emekli Sandığı Kanunu'na ve Sosyal Sigortalar Kanunu'na veya yalnız Sosyal Sigortalar Kanunu'na tabi olarak sadece aynı yada değişik kamu kuruluşlarında geçen hizmet sürelerinin birleştirilmesi suretiyle Sosyal Sigortalar Kanunu'na göre yaşlılık veya mallük aylığına ya da toptan ödemeye hak kazanan işçiye, bu kamu kuruluşlarında geçirdiği hizmet sürelerinin toplamı üzerinden son kamu kuruluşu işverenince kıdem tazminatı ödenir. Ancak işçinin, bu fıkra hükmünden faydalanabilmek için, aylık veya toptan ödemeye hak kazanmış bulunduğunu ve kendisine aylık bağlanması veya toptan ödeme yapılması için yaşlılık sigortası bakımından bağlı bulunduğu Kurum'a veya Sandığa müracaat etmiş olduğunu belgelemesi, aynı Yasa hükmünün 3. fıkrası hükmü gereğidir. Kanun yararına temyizen bozulması istenilen karara ilişkin davada, 9. Dönem TİS'in Geçici 3. maddesinin, işyerinde 15 yıl ve daha fazla çalışan işçilerin TİS'lerinin feshedilmesini istemeleri halinde, hizmet akitleri işverence feshedilerek kıdem tazminatlarının ödeneceğini öngören hükmüne dayanarak hizmet akdinin fehini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Bu fesih sebebi soyut olarak ele alındığında az olunca davacının önceki TCDD'deki çalışma süresinin kıdem tazminatında son işyerindeki hizmetleriyle birleştirilmesi mümkün olmaz. Ancak, davacı hizmet akdinin feshini TİS'in Geçici 3. maddesine dayanarak sağladıktan makul kabul edilebilecek bir süre sonra yaşlılık aylığı bağlanması için SSK'ya başvurmuş ve adı geçen Kurumca yaşlılık aylığı bağlanmış ise, böyle durumda da Yasa'nın amacının gerçekleştiğinin kabulünde isabetsizlik olmaz. Ancak bunun için fesih tarihi ile SSK'ca yaşlılık aylığı bağlandığı tarih arasında kanunla kurulu Sosyal Güvenlik Kurumlarına tabi herhangi bir işte çalışmamış olması da şarttır. Şayet, belirtilen tarihler arasında sosyal güvenlik yasalarına tabi olan bir işte çalışmış ise, o takdirde Kanun'un amacı gerçekleşmemiş olacağından birleştirme söz konusu olmaz. Mahkemece bu yönlerde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan davacının TCDD'de geçen hizmet sürelerinin son çalıştığı davalı Karabük Demir Çelik İşletmesi işyerindeki hizmeti ile birleştirilerek kıdem tazminatına karar verilmiş olması, Yasa'ya aykırıdır. Her ne kadar mahkeme kararında, davacının emekli olmak amacıyla işten ayrıldığını belirtmişse de, bu kabulün dayanağını teşkil eden bilgi ve belgeleri toplamış değildir. Sadece davacının davadaki beyanına dayanmıştır. Bu şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kararın bu nedenlerden dolayı kanun yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda gösterilen sebeplerden dolayı C. Başsavcılığı'nın temyiz itirazlarının kabulü ile Karabük İş Mahkemesi'nin 27/10/1988 gün 1987/462 Esas 1988/563 Karar sayılı kararının HUMK'nin 427. maddesi uyarınca sonunca etkili olmamak kaydiyle kanun yararına BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dava dosyasının C. Başsavcılığı'na gönderilmesine 6/10/1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.