 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1989/4801
K: 1989/4966
T: 31.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı, fazla çalışma parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hükme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı itfaiye ünitesinde itfaiye işçisi olarak üçlü vardiya usulü ile çalıştırıldığını, her vardiyada 7,5 saat çalışma ve yarım saat ara dinlenmesi sisteminin uygulanması gerektiği halde bu ara dinlenmesinde de her an çıkabilecek işi beklemek suretiyle emre amade durumunda bulunduğunu, böylece ara dinlenmesini kullanamadığını iddia ederek günde yarım saatten fazla mesai ücreti istemiştir.
Davalı ise savunmasında İş Kanunu ve toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre davacıya yarım saatlik ara dinlemesi verildiğini bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
İşyerinde işçilerin 3'lü vardiya sistemi ile çalıştırıldığı, her vardiyanın 8 saatlik süreyi kapsadığı, bunun 7,5 saatlik kısmının çalışma süresini, yarım saatlik kısmınında ara dinlemesini teşkil ettiği tartışmasızdır.
1475 sayılı İş Kanunu'nun 64'üncü maddesinin III. bendinde açıklandığı üzere bu maddede yazılı dinlemeler çalışma süresinden sayılmaz. Ancak gerçekten ara dinlenmesi verilmeyerek işçinin bu ara dinlenmesinde de fiilen çalıştırılması halinde, bunun fazla mesai sayılacağı kuşkusuzdur. Olayda davacı yarım saatlik ara dinlenmesinde fiilen çalıştırıldığını ispat edememiştir. İddiası bu süre zarfında fiilen bir iş görülmeksizin sadece işyerinde bulunmak, fazla mesai yapıldığını göstermez. Öte yandan sekiz saatlik süre içinde bir kimsenin yemek yeme ve diğer tabii ihtiyaçları için yarım saatlik bir süreye ihtiyacı olacağı ve bu tür ihtiyaçları için yarım saatlik süreyi kullanmış olacağı hayatın normal akışı icabıdır. Nitekim davacı şahitleri, işçilerin yemeklerini yemekhanede yediklerini söylemişlerdir. Şu durumda davacınını sözü edilen ihtiyaçlar nedeni ile kendi vardiya saatlerinde yarım saatlik ara dinlemesini kullanmış olduğunu kabulü gerekir. O halde isteğin redine karar verilmelidir. Mahkeme yazılı şekilde isteğin kabulüne karar vermiş olması isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Gerek dairemizin gerekse Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun kararları da bu yöndedir
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine oybirliğiyle 29.9.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.