 |
T.C.
YARGITAY
9. Hukuk Dairesi
E: 1989/4790
K: 1989/7417
T: 29.09.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı 22.10.1982 tarih ve 4555 sayılı emekliye ayırma kararının iptaline karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, istek gibi karar vermiştir.
Hüküm süresi içende, davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR : Davacı muvafakatı olmadığı halde işverenin kendisini emekliye sevkettiğini bildirerek emekliye sevk işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme istek gibi işlemin iptaline karar vermiştir.
Davacı işçi niteliğindedir. Taraflar arasındaki hukuki ilişki işçi ve işveren münasebetine dayanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlık İş Kanunu açısından çözümlemek gerekir. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 13. maddesine göre işveren orada yazılı önellere riayet etmek suretiyle işçinin iş akdini feshetmek yetkisine sahiptir. Emekliye sevk etmek iş aktinin feshi niteliğinde bir işlemdir. Feshin haksız olduğunu ileri süren taraf ancak İş Kanunun'da ve varsa ferdi ve TİS'lerinde öngörülen hukuki yaptırımları talep edebilir. Davada söz konusu edilen yönetmelikte ve TİS'de işverinin emekliye sevk etmek yetkisi ve koşulları düzenlenmiştir. İşveren buradaki koşullara uygun hareket etmemişse, davacı bu riayet etmemenin sonucu olarak parasal yaptırımlarını dava edebilir. Ancak hiç bir zaman emekliye sevk isteminin iptalini isteyemez. Böyle bir istek ise iade anlamını taşır. İş Kanunu'nda ise işe iade müessesesi yoktur. İşe iade sadece 2821 sayılı Sendikalar Kanunu'nun 30. maddesi ile temsilciler için öngörülmüştür.
O halde davacı haksız feshin hukuki sonuçlarıyla ilgili parasal haklarını istemekte muhtar olmak üzere iptal isteğine ilişkin davasının reddine karar vermek gerekir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 29.9.1989 oybirliği ile karar verildi.